Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
"Karşı konmaz yazgıya boyun eğmemizi bekleyen insanlara dayanamıyorum." Genç Werther, amansız bir aşkın batağına saplanmış bir romantiktir. Aşık olduğu kadınla kurduğu ilişki yaşamla kurduğu ilişkiyle iç içedir. Okuyucu, Goethe'nin dehası ile yoğrulmuş kaleminden Werther'in acılarına bir bir şahit olur. Roman aktıkça, okuyucu, genç Werther'in duygularındaki değişimleri izler. Werther'in duygularındaki değişime bağlı olarak doğayla ilişkisi de diyalektik bir döngüde değişmektedir. Romantizmin etkisiyle, eserin hem karakterin hislerini hem de doğanın tasvirinini okuyucuya doygun bir şekilde aktardığını görüyoruz. Werther, bir arzu nesnesi olarak seçtiği Lotte ile kendi duygu dünyasında büyük bir aşk yaşamaktadır. Bu aşkın karşılıklı olup olmadığına dair yeterince bilgimiz yok, fakat Lotte için Werther’ın önemli biri olduğunu biliyoruz. Toplumsal kurallar gereği asla kavuşamayacağı aşkının verdiği acıyla kavrulan roman karakterimiz, aslında aşık olduğu kadını mı, yoksa onu arzulamayı mı sevmektedir? Nitekim karşılaşmadan önce o kadına aşık olmaması için açık bir uyarı bile almıştır. Lotte ve nişanlısına yönelik aslında güzel duygular besleyen Werther, içinde bulundukları durumu adil bulmuyordur. “Adil olamıyorum” diye kendine bunu ara ara hatırlatır. İnsanın aklına şu soru takılıyor: “Aşk adil olmalı mı? Aşk adil olabilir mi?” ya da “aşkın bize adil olma gibi bir borcu var mı?” Genç Werther'in Acıları, yazıldığı dönemde okuyucuları derinden sarsmış, birçok genci etkisi altına almış bir Goethe başyapıtı. Öyle ki, romanın yazıldığı dönemde Almanya'da "Werther Salgını" olarak bilinen bir sosyal durum ortaya çıkmış, birçok genç Werther'in giydiği kıyafetleri giyip, onun gibi davranmaya başlamış. Ne yazık ki, kitabın etkisi altında kalan yaklaşık iki bin kişinin ise serüveninin intiharla sonlandığına dair söylentiler var. Kitabın şiirsel içeriği bir yana, yarattığı sosyal etki bile başlı başına onu okumaya değer kılıyor. Yapıt, 18. yüzyıl Alman edebiyatı içinde ilk mektup-roman olma özelliğiyle özgün bir edebi biçime sahip. Goethe, bu eseriyle, özellikle dönemi etkisi altına alan katı akılcılık yerine duyguların coşkun bir şekilde ortaya döküldüğü bir romantizm ortaya koyuyor. Bilincin karanlık odalarına itilmiş duyguları yeniden gün yüzüne çıkmaya zorlayan eser, okuyucuyu duyusal ve duygusal bir zorlamaya tabi tutuyor. Birçok kişiyi duygusal açıdan sarsmış olmasının altında yatan neden ise eserin duyguların bastırıldığı ve mantığın ön plana atıldığı bir dönemde ortaya konması olabilir. Bu da eserin tarihsel koşullar içerisindeki önemine ek olarak hem dil hem de yapı olarak edebi önemini ortaya koyuyor. Roman bittiğinde, okuma sürecinde hissettiğinden farklı bir his kalıyor insanın üzerinde. Tavsiye ederim...
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Can Yayınları · 2020121,4bin okunma
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.