Gönderi

2000 yılının Eylül ayında, Taşkent'te Timur uzmanı Profesör Omonullo Boriyev'le bir görüşme yaptım. Bana, 1968'de Özbek Bilimler Akademisi başkanı İbrahim Muminov'un Timur üzerine bir kitap yayınladığını söyledi. Yayım tarihi, her nekadar UNESCO'nun Semerkand'daki Timuroğulları kültürünü kutlama şenliklerine denk geldiyse de, burası açısından çok kötü bir zamanlamaydı. "Tabii derhal görevden alındı. Özbekistan Merkezi Komünist Komitesi, kitabın toplatılması kararını aldı. Timur ve Orta Asya'da oynadığı rol hakkında ne yazdıysa hepsi sansüre uğradı ve alaya alındı. Sovyetler, onun kariyerini mahvetmek için başka tarihçileri işe koştular ve bu onun sonu oldu. Bir Özbek yazarın veya tarihçinin Timur'u yüceltmesinin hiçbir yolu yoktu. Yalnızca, Timur'un nasıl bir vahşi, nasıl bir cani, nasıl bir zorba olduğunu gösteren kitaplar ve makaleler yayımlanıyordu." Muminov'un, Timur'u parya derecesine düşüren resmi görüşü sorgulayan bilimsel çalışması, ya vanlıktan ve basmakalıplıktan kurtulamamış Özbek akademik çevrelerine bir bomba gibi düşmüştü. Profesör Boriyev'in görüşleri de bugün aynı bağnazlık ve gayretle kabul ettirilmeye çalışılan yeni Timur imajına tastamam uygundu. Bana, "Timur'un tarihte bir eşi daha yoktur," demişti. "Bağımsızlığımızı kazandığımızdan bu yana, Özbekistan'da ona karşı büyük bir ilgi uyandı. Milletimiz ona sonsuz saygı duyuyor. Caddelere, okullara ve köylere onun adı veriliyor, ülkenin dört bir yanına durmadan heykelleri dikiliyor. Emir Timur Vakfı'nın düzenlediği konferanslar sayesinde, okul çocukları ve üniversite öğrencileri, kahramanımız hakkındaki gerçekleri öğrenebiliyorlar." Ona, kendini bu eşsiz Tatar'la mukayese eden cumhurbaşkanı Kerimov hakkında ne düşündüğünü sordum. Rahatsız olmuş gibiydi. "Cumhurbaşkanı kendisine en iyiyi örnek alıyor ve onun gibi olmaya özeniyorsa, bunda ne gibi bir kötülük olabilir?" Peki, Özbekistan'ın komşuları hakkında ne düşünüyordu? Özbeklerin Timur'u, milli kahramanları olarak yeniden ıslah etmeleri, bir zamanlar onun boyunduruğu altındaki bu ülkelerde -Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan'da- bir ölçüde rahatsızlık uyandırmış olabilirdi. "Bu siyasetçilerin sorunu," diye cevap vermişti.
Sayfa 196 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.