Sözlük
Eski İstanbul Kabadayıları
* ÇALAKALEM: birl. zf. (< çal-a kalem) Gelişigüzel, düşünmeden ve çabucak (yazmak)
*MÂLÛMAT: i. (Ar. ma‘lūm ve çoğul eki -āt ile ma‘lūmāt)
1. Herkesçe bilinen, mâlûm şeyler
2. Bilgi
● Mâlûmat-dar: birl. sıf. (Fars. dār “sâhip olan” ile) Bilgi ve mâlûmat sâhibi olan.
*ÜLFET: i. (Ar. ulfet)
1. Alışma, kaynaşma, ünsiyet: “Tütün ile ülfetim yoktur.”
2. Uygun kimselerle güzel bir şekilde görüşüp konuşma, birlikte bulunup ahbaplık etme, ihtilât.
Karşıtı: UZLET
*RİÂYET: i. (Ar. ri‘āyet)
1. Saygı, sayma, îtibar
2. Uyma, itâat etme:
3. Ağırlama, ikram, tâzim: “Misâfire riâyet gerekir.”
4. Gözetme, saklama, muhâfaza etme: “Riâyet-i hukuk.”
* Riâyet edilmek (olunmak): Uyulmak, bağlı kalınmak
*Riâyet etmek (eylemek):
1. Uymak
2. Saygı göstermek, saymak
* Riâyeten : zf. (ri‘āyet’in tenvinli şekli) Saygı göstererek, hürmet ve îtibar ederek
*TASAVVUR: i. (Ar. ṣūret “şekil”den teṣavvur)
1. Zihinde şekillendirme, fikren kurma, tasarım
2. Zihinde canlandırma, tahayyül etme
*SALDIRMA: i.Yatağana benzer bir çeşit büyük bıçak
*EKÂBİR: i. (Ar. ekber “çok büyük”ün çoğul şekli ekābir) Büyük adamlar, ileri gelenler, yüksek mevkilerde bulunanlar [Tekil anlamında da kullanılır]
*Ekâbir kapısı: târih. Büyük devlet memurlarının dâireleri
*SEFİR: i. (Ar. sefāret “elçilik”ten sefіr) Elçi
*NAKİSE : Nakise kelimesi Türkçe'de "eksik olan şey, eksiklik" anlamına gelir.
Arapça nḳs kökünden gelen naḳīsat "eksik olan şey, eksiklik" sözcüğünden alıntıdır.
Nakise kelimesi tarihte bilinen ilk kez Meninski, Thesaurus (1680) eserinde yer almıştır.
*KOMMANTER: yorum
*NEŞVE: i. (Ar. neşve)
1. Neşe, sevinç:
2. Hafif sarhoşluk, hafif sarhoşluğun verdiği keyif:
3. Bâzı ilâhî hallerin insanda uyandırdığı mânevî zevk
*MÜSÂVÎ: sıf. (Ar. musāvāt “eşit olmak”tan musāvі)
1. Birbirinden ne fazla ne eksik olan, eşit:
2. i. mat. Eşit işâreti (=)
*MUHARİR: sıf. ve i. (Ar. taḥrіr “doğru ve güzel yazmak”tan muḥarrir)
1. Yazıya geçiren (kimse), yazan, yazıcı, kâtip.
2. i. Yazar:
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.