Merhaba arkadaşlar! Bügün size #kuklarizm adlı bir eser ile geldim.
İnsanları sınıflandırmaktan ziyade hayatı sınıflandırmayı denediniz mi hiç? Yada tanımlama yaparken belirli kalıplara soktunuz mu? Değişen algılar ve duygu durumları yani biz insanlar iken neden hayatın değiştiğini savunuruz ki?
Kitabın asıl amacının insanoğlunu sorgulatmak olduğunu düşünüyorum.
Kitabı elinize aldıktan sonra Lariz karşılıyor sizi. Aslında çocukluktan gelen duygularını ifade edememe durumunu yaşadığı bir travma sonrası olduğunu düşünen Lariz ve hayatını aslında büyük bir amaç uğruna şekillendiren Atlasın hikayesi Kuklarizm.
Hayatı sınıflandırmaktan bahsetmiştim. Peki ya duygular bu konuda Atlas, Lariz için tamamlayıcı rolünde yer alıyor. Larizin yaşantısı bir planlama üzerine kuruluyken Atlasa bu konuda oldukça tamamlayıcı oluyor. Yapbozun eksik iki parçası dış çerçevede ikisi bir bütün.
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Atlas ve Lariz içinde öyleydi babaları içinde. Tesadüf yoktu onların karşılaşmasında. Lariz ve Atlasın aynı gün yaşadığı kayıp ile yolları birleşiyor. Ve 9 yıllık bir serüven onlara kapılarını aralıyor. Tanıma ve tanımlama hareket etme ve hareket öncesi planlama.
İnsanı tanımak hayatı tanımaktır demişti bir arkadaşım aynen öyleydi. Bir şehri tanımak belki bir insanı tanımaktır. Peki ya şehri nasıl tanırsınız? Gecesi gündüzü, işlek sokağı izbe sokağı, kahkahaları çığlıkları ve gizli saklıları bağırarak haykırdıkları bütünüyle şehri tanımak mümkün müdür?
Size tanım adı üzerinde, hayatı yaşama stilini aktaran bu iki arkadaşın vermek istediği mesajlar var kurguladıkları oyunda piyon mu yoksa şah mı olacaklar? Kim piyon kim şah işte orası son...
#alinti
”Yaşamak için geldiğimiz dünyada, yaşamalıyız."
”Ölüm ve yaşamın, o ince detayı olan nefes saklanır mı?"
HALİT BOZTEPE @ciniusyayinlari #oludumbitti #okuyankadinlarkulubu #kitapönerisi #kitapönerileri
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.