Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
10/10 puan verdi
EL MUNKIZ MİNED DALAL İNCELEMESİ Eserin adı: El Munkız Mined Dalâl( Delaletten çıkış yolu ) Yazar: Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed Tûsî, Gazâlî Tercüme : Osman Arpaçukuru Yayınevi: Beyan yayınları Baskı: 1. Baskı Baskı Tarihi: 26-10-2015 Baskı yeri: İstanbul Kitabın ebatı: 12.5 x 17.5 Kitabın tasarımı ile ilgili birkaç söz: Beyan yayınlarından çıkan kitap ciltlidir. Yayınevi farklı bir seri başlatmış olup iki dil bir kitap adı altında eserin hem orijinal dili hem de türkçesini karşılıklı olarak okurlara sunmuştur. Çok güzel kapak tasarımı ve yazı fountu ile ilgi çekiyor. İslam inanç ve kültürünün en önemli temsilcisinin kaleme almış küçük eserin Arapça öğreniminin gelişmesine katkı yanında kimi konulardaki temel düşünceleri okuyuculara sunuyor. Eser otobiyografik ve ‘ben’ diliyle yazıldığından ve çeviriyi yapan Osman Arpaçukuru’nun tercümesi ise rahat ve anlaşılır. İmam Gazali’nin Hayatı :İmam Gazali 1058 yılında İran’ın Horasan vilayetinin Tûs kazasında dünyaya gelmiştir. Büyük Selçuklu Devleti devri alimlerinden olarak bilinmektedir. Fakir bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Küçük yaşlarda çalışmak zorunda kalmıştır. İslam ilimleri alanında tahsil görmek için birçok memleket dolaşmıştır. Fıkıh, tefsir, hadis alanlarında dersler alarak tahsil hayatına başlamıştır. Dönemin en değerli hocalarından yüksek tahsil elde etmiştir. Tahsil hayatında yükseldiği gibi idareci olarak da vazifeler almıştır. Büyük Selçuklu Devleti’nde Nizamiye Medreseleri olarak bilinen medreselerde müdürlük yapmıştır. Büyük Selçuklu Devleti devrinin en önemli şahsiyetlerinden biri olmuştur. İslam’ın hedef alındığı ve mağlup edilmeye çalışıldığı yıllarda felsefe alanında da dersler alarak felsefe, mantık ve temel bilimler alanında söz sahibi hale gelmiştir. İslam’ın müdafaa edilmesinde temel İslami ilimleri araç olarak kullanıp mücadele etmiştir. Tedrisat hayatı da olan İmam Gazali’nin günümüze kadar ulaşan ve her evin kütüphanesinde bulunan İhyau Ulumid Din isimli bir de kitabı bulunmaktadır. Birçok eser yazan İmam Gazali, en çok bu eseriyle tanınmıştır. Temel İslami ilimler alanında yazılmış en özgün eserlerden biridir. Din İlimlerinin İhyası anlamına gelmektedir. Bu eserle Huccetül İslam yani İslam’ın Belgesi olarak tanınmıştır. 12. yüzyılın başlarında vefat etmiştir. Eserleri çağlara ışık tutmuş ve sonraki nesillere ilham kaynağı olmuştur. İmam Gazali’nin eserlerinden bazıları şu şekildedir: 1- İhyau Ulumid Din 2- Kimyayı Saadet 3- El Munkizu Mined Delal 4- Tuhleful Felasife 5- El Kıstatül Müstakim 6- Bidayetül Hidaye Kitabın Özeti: ‘’Bir ilme en derin meselelerine kadar vakıf olmayan kimse o ilimdeki bozukluğu fark edemez İlme öyle vakıf olmalı ki o ilimde en büyük alim kabul edilen kimsenin seviyesine ulaşılmalı hatta onu geçmelidir. O alimin kavrayamadığı ince meseleleri ve derin hususları kavramalıdır.Ancak bu durumdaki bir alimin o ilmin bozuk olduğuna dair sözü doğru ve gerçek olur Felsefeyi derinlemesine incelemeye gayret etmiş islam alimi bilmiyorum.’’ Giriş bölümünde duyularla ve akılla elde ettiği bilgilerden şüphe duyduğu 2 yıllık nefsani savaştan sonra Allahın kalbine attığı nurla kurtulduğunu anlatır. Gazali eserde 2 türlü bilgiden bahseder, Bunlar: 1)duyusal bilgi: bunların en belirgini göz hissidir Göz bir gölgeye bakar onun hareket etmediğni sanır .Ancak bir süre sonra anlaşılır ki gölge az az kaymaktadır.ve göz bunu bilmemektedir.( duyu yanılması buna benzer tekerleğin belli bir hıza geldiğinde ters döndüğünü algılamamız.göz 24 kareden sonrasını algılayamaz ) 2)Akli bilgi : Bunun 3+3 =6 etmesi gibi kesin olduğu bilinir ki bu hakikattir. bir de zaruri bilgi vardır ki bunuda rüyayı örnek gösterir zira rüyada bunun hakikat olduğunu bildiğinde uyandığında ise bunu gerçek olmadığını anlarsın. insanlar uykudadır öldükleri zaman uyanırlar. peki uyanıkken akli ve duyusal bilginin hak olduğuna nasıl emin olabilirsin? Gazali kurtuluşunu 4 mezhepte görmüştür. ‘’Taklide dönmemeyi düşündüğünden taklidi bıraktıktan sonra ona dönmenin imkanı yoktur.’’ der. Takidin Şartlarından biri de taklit eden kimsenin taklit ettiğini bilmemesidir. 1)Kelamcılar,2) Batıniler, 3)Felsefeciler ,4)mutasavvıflar 1)KELAMCILAR Kelamcıların gayesi ehli sünnetin akidesini korumaktır . Ehli sünneti bidatlardan korumaktır lakin daha çok hasımlarının öncüllerine dayandılar. onların kabul ettikleri şartların doğurduğu batıl fikirleri eleştirdiler .Sünneti savunmayı her şeyin hakikatini araştırmak suretiyle yaptılar. Cevherden arazdan bunların hükmünden bahsettiler. anladı ki kelam onun kurtuluşuna vesile olmayacak. 2) FELSEFECİLER Gazali , ‘’kelam alimlerinin filozofların düşünce ve söylemlerini çürütmek için kitaplarında dile getirdikleri görüşler karmaşık anlaşılmaz ve birbiriyle tutarsız sözlerden ibarettir.’’(s.21) Filozoflar onların eskileri, en eskileri ve ilkleri arasında hakikate yakınlık- uzaklık bakımından büyük farklılıklar olmakla beraber hepsi de inkar ve ateizm damgası yemişlerdir. A)Materyalistler kainatın bilinçli bir yaratılışı olduğunu reddettiler. Kainat ezeli ve ebedidir. Canlılar meniden menininde canlılardan meydana geldiğini söyleyerek yaratılışı inkar ettiler. Zındıktırlar. erB) Natüralistler hayvanları ve bitkileri derinlemesine inceleyerek mevzuya vakıf olmuşlardır.* bunların yaratıcısını kabul ettiler insanın hayat ve idrak gücünü bedene bağlı olduğunu düşündüler. Allahın sıfatlarını inandılrsa da ahireti inkardan kafir oldular. C ) İlahiyatçılar Aristo, Platon, Sokrat bunların en ünlüleridir.Mantık ilmini düzenleyen kolaylaştıran Aristo olmuştur. Aristo kendinden evvelkileri reddederek onların bazı küfür görüşlerine katılarak küfre düşmüşlerdir. İbni Sina Farabi de aynı yoldan giderek sonları aynı olmuştur. Felsefe 6 bölümdür. a) Riyaziye( Matematik): Matematik, geometri ilimleri ile ilgilidir. Ne müsbet ne de menfi dine olumsuz bir yanı yoktur. birinci felaket: Matematiği inceleyenler şöyle düşünür: bu ilimlerin inceliklerine ve delillerine hayran olur. onların bütün ilimlerinin açıklığının delil sağlamlığı bakımından matematik ilimleri gibi olduğunu zanneder . Halbuki bir ilimde usta olan diğerlerinde olamayabilir. bu sebeple onların her dediği hakikattir diyerek dinden çıkar ikinci felaket: Kimi cahil müslümanlarda filozoflardan ne gelirse gelsin inkar ederler . islam dinini cahil gösterirler. b) Mantık: Mantığı araştıran kimse onu beğenir ve kesin bulur. Dini meselelere tam vakıf olmadan her şeyi mantığa göre ele alıp küfre düşer.( s.33 4. paragraf oku ya da yaz) c)tabii ilimler: Göklerde ve yerde nebatattan bahseden fizik kimya biyolojidir. Bunlar Allahın emrindedir. Zira hiçbir şey kendiliğinden olmaz. d) ilahi ilimler: Filozoflar mantık ilminde belirledikleri kesin delilde bulunması gereken şartlara ilahiyat alanında bağlı kalmamışlardır. üç kısımda islama muhaliflerdir: 1)insan ölünce cesedi dirilmez 2) Allah bütünü bilir parçayı bilmez. 3) Evren ezelden beri vardır. e) Siyaset ilimleri: Siyasi ilimlerdir. f) Ahlâk: Filozofların ahlakla ilgili görüşlerin tamamı nefsin özellikleri ahlakı tür ve çeşitleri nefis terbiyesi ve nefis eğitimi ile ilgilidir. Onlar bu bilgileri mutasavvıflardan almışlardır.Filozoflar kendi batıl düşüncelerini süsleyip değerli göstermek arzusu ile Mutasavvıfların bu görüşünü alıp kendi görüşlerine katmışlardır. Burda iki türlü felaket var: Reddedenlerle ilgili felaketler Birinci felaket: Ahlaki söylemler filozofların bazı aklı evveller bu kitapların hepten okunmamasını söylerler.Zira ilk defa bu sözli duyanlar , filozoflar söylediği için katiyen reddederler. ikinci felaket: İçindeki hadisi şeriflerden dolayı bu kitaplar hakkında olumlu düşünürler. Batıl düşüncelerini de kabul ederler. Sıradan halkı bu kitaplardan uzak tutmak gerekir. 3)BATINİLER: Akıl bütün sorunlarda çözüm sahibi değildir. Anlaşmalığı hemen çözemez. Talimiyye: Aslı astarı olmayan bir gruptur Cahil insanlar bunları meşhur etmiştir. Hakkı savunanların taassupları nedeniyle uzun tartışmalara girmiş ve onların her sözlerini reddetmişlerdir. Tartışmayı onların mezhebine göre yapmamışlardır 4 MUTASAVVIFLAR: Onların yolunun ilim ve amel ile yoğrulduğunu gördüm Allahtan başka her şeyi kalpten çıkarıp kalbi Allahın süsüyle süslemeyi hedeflemektir. Onların özel hallerini öğrenmekle değil ancak yaşayarak ulaşabileceği kavramıştır. Ahirettte mutlu olabilmek için takva üzere yaşamak haramlardan uzak durmak bütün benliğinle Allaha yönelmektir Gazali bundan sonra özeleştiriye başlar kendi kusur ve hatalarının farkına varır. Peygamberliğin yaşayarak öğrenmeye gelince bu adeta gözle görmek elle tutmak gibidir. Bu tasavvuf yolundan başka bir yolla gerçekleşmez. sonuç olarak : Gazali ilimlerin gayesini ve sırlarını mezheplerin tehlikelerini ve iç yüzlerini eserde akli ve ruhi değişimini birbirine zıt anlayış ve yöntemlere sahip grupların çalkantılarını, içinden hakikati bulup çıkarmış; taklitten kurtulup tahkiki imana nasıl yükseldiğini anlatır. Gazalinin fikri görüşlerinin ne olduğu az çok bu eserde anlaşılıyor anlaşır. Gazali, taklidi imandan tahkiki imana geçişin ve hakikat yoluna hidayete nasıl ulaştığını hayatını güzel akıcı bir uslüpla anlatmıştır . Eleştiride izlenecek yolu ve yöntemini Telmiyye mezhebi üzerinden örneklerle analiz etmiş Herhangi bir görüş mezhep veya doktrini eleştirmek ve hakikati ortaya çıkarılmak isteniyorsa onu iyice bilmek gerektiğini savunur. Gazali ilimlerin tasnifini yaptığından zihinsel dağınıklığı gidereceğini düşünebiliriz Filozofların ahlaki öğretileri tasavvuftan aldığı ve bunu sapkın görüşlerinin üzerine serperek insanları yoldan çıkarmıştır. Kelamcılar ise ayrıntıda boğulup asli vazifelerinden uzaklaşmıştır.
El Munkız Mined Dalal
El Munkız Mined Dalalİmam Gazali · Beyan Yayınları · 20154,334 okunma
·
225 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.