Gönderi
"Beni bir telefon görüşmesi ile hemen iyileştirecekken onca gereksiz ıstıraba maruz bırakıyor, dayanamayacağım kadar incitiyor, bedenimi ve kalbimi savaştan daha fazla yaşlandırıyorsunuz."
Selam :)) Mektuplar kitabının Küçük Prens'in yazarı ve eşinin 160 mektubundan oluştuğunu biliyor muydunuz? Bu kitap Timaş Yayınları'ndan çıktığından beri okumak için çok heyecanlıydım. Açıkçası okumaya başladığımda da hemen bitirmek istemedim, günlük 2-3 mektup şeklinde ilerledim. Peki bu mektupları okurken Küçük Prens'in yazılma zamanlarına da şahit olacağınızı söylesem? Eee bu kitabı okumak için yeterince neden sundum bence :)) Üstelik mektup okumayı sevenler benim gibi bu kitaba kalbini bırakacak :)
Antoine ve eşi Consuelo aşklarını, üzüntülerini, kavgalarını ve özlemlerini bu mektuplara en doğal haliyle yansıtıyor. Antoine ve Consuelo, Buenos Aires'te 1930'da tanışıyorlar ve kısa süre içinde evlenme kararı alıyorlar. Her ne kadar birbirlerini çok sevseler de her evlilikte olduğu gibi onların da anlaşamadığı noktalar oluyor. Hatta Antoine'ın askeri görevi yüzünden uzun yıllar ayrı kalıyorlar ve yine de birbirlerini özlemle, aşkla bekliyorlar. Antoine karısının tüm sevgisini ve ilgisini kendisine vermesini beklerken, Consuelo'nun özgür ruhu buna engel oluyor. Bu yüzden mektuplarda zaman zaman atışmalara da şahit oluyoruz. O dönemde olan II.Dünya Savaşı ikilinin ilişkisini oldukça etkiliyor. Antoine savaşta yaşadığı zorlukları da mektuplarda karısına anlatıyor. Tüm bunların yanında Antoine Küçük Prens'i yazıyor ve yazarın kitabın yazılma sürecindeki psikolojisine de şahit oluyoruz.
Mektuplardan oluşan kitapları çok sevdiğim için bu kitabı da severek okudum. Yazarın mektuplarının kendi el yazması halinin de bulunduğu bu kitabı sizlere de tavsiye ediyorum :))
·
323 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.