[...] metafizik krallığını terk ettiğimizde artık bir son yoktur, sadece enformasyonun yeni kombinasyonları ve maddenin yeni bileşimleri vardır. Bir şeklin sonu ile bir bedenin sonu arasındaki ayrımı anlamaya çalışalım. Bedenler bileşenlerine ayrıldıkları zaman sona erer; oysa madde ortadan kalkmaz, Hiçliğe dönüşmez, o sadece yeni biçimlerde, yeni moleküler biçimlenimlerde yeniden düzenlenir. Öte yandan şekil, ancak algıyı üreten zihinde var olur. Bilinç çözüldüğünde şekil ortadan kalkabilir ve Hiçliğe dönüşebilir. Bilinç aslında Hiçliğin koşuludur. Hiçlik ancak bir bilincin hiçlik-oluşu olarak, bilincin çözülüşü ve nihai kapanışı olarak var olabilir. Bir biçim içeriği düzenleyemediğinde içerik kaosa dönüşür ve zihin kaosu sancılı bir kasılma gibi algılar. Sonra zihin yeni bir biçim yansıtır ve dünya yeniden oluşturulur. Oysa bedeni oluşturan madde sonunda tutarlılığını yitirdiğinde zihnin kendisi de çözülür. Beden, çözülebilir maddenin ebedi oluşu sayesinde Hiçliğe düşmemesine rağmen, zihnin çözülüşüne, ardından Hiçliğin ortaya çıkışına neden olan bedenin ta kendisidir. Hiçlik yoktur, bilinçin hiçlik-oluşu vardır. Hiçlik ancak zihinde bulunur. S: 188 Kitabın son sayfalarından değerli bir pasaj, yazar hakkında bir fikir sahibi olunabilmesi adına. Pandemi dönemini incelikleriyle ele alan yazar tüm haşmetiyle şu notu düşüyor: "Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Birliği, ve Küresel İlaç Endüstrisinin, patent kaygılarının insan türünün devamı dahil diğer şeyden daha önemli olduğuna karar verdiklerini gördüğümde şu sonuca vardım: Oyun bitti. Bu gezegen üzerindeki insan yaşamı başarısız olmuş bir deneydir. Geri sayım başlıyor." Keyifli okumalar.

Üçüncü Bilinçdışı Viral Çağda PsikosferFranco Bifo Berardi · Otonom Yayıncılık · 20224 okunma

·

55 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

DeliBilge