Gönderi

200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Felsefi Roman
Candide, 1759 yılında yayımlanan Voltaire’in felsefi romanı olup, romanın protagonisti yani ana karakteridir. Candide, roman boyunca büyük acılar, adaletsizlikler ve talihsizlikler yaşar ve bunlara tanık olur; ancak hayata karşı iyimser tavrını -arada şüpheye düşse de-korumaya devam eder. Bu hicivli çalışma, entelektüellerin çeşitli konuları tartışmak için buluştukları bir zaman dilimi olan Aydınlanma Çağı’nda gerçekleşir. Voltaire gibi düşünürler, bu dönemde insanların toplum ve onun sorunları hakkındaki fikirlerine meydan okudu. Candide’de Voltaire, toplum ve dinin çeşitli yönlerini eleştirir; hicveder. Kitapta birçok tema olmasına karşılık ben belli başlı üç tema ekseninde incelemelerimi yaptım.Bunlar; iyimserlik, adaletsizlik ve din. İYİMSERLİK Voltaire romanda çoğunlukla “iyimserlik” teması üzerinde durur. Candide adı,beyaz anlamına gelen Latince Candidus isminden gelir. Voltaire’in bu ismi seçmesinin bilinçli bir tercih olduğu açık.Saf,dürüst anlamlarına da gelen kelime hikaye boyunca Candide’in karakterini ön plana çıkarır. Candide, Almanya’nın Vestfalya bölgesinde bir baronun şatosunda büyür. Hocası Pangloss’tan eğitim alır. Pangloss Candide’e “olabilecek dünyaların en iyisi bu dünyadır; her şey en iyisi içindir” öğretisini aşılar. Kahramınımız bir gün baronun kızı güzel ve alımlı Cunégonde’yı öptüğü için şatodan kovulur ve bundan sonra ülkeler arası yolculuklar yapar ve maceralara atılır. Filozof Pangloss karakteri Alman filozof Leibniz’in ta kendisidir. Voltaire, Leibniz’in “Tüm olası dünyaların en iyisi” tezine Candide romanıyla karşı çıkar.Leibniz’in tezini alaya alır.Candide’in başına öylesine büyük talihsizlikler,kötülükler gelir ki o yine de öğretmeninin dediğini aklından çıkarmaz:”mümkün dünyaların en iyisi burasıdır” der. Bir romanda olabilecek fazlasıyla mucizevi karşılaşmalar,tesadüfler yaşar Candide. Güzel Cunégonde’dan başka bir şey düşünmez.Ancak Cunégonde’nin ailesini bulgarlar katletmiş ve Cunégonde da tecavüze ve şiddete maruz kalmıştır. Candide bunları öğrenince bir an şüpheye düşer; acaba böylesine bir kötülüğün olduğu dünya nasıl olur da mümkün dünyaların en iyisi olabilir diye sorar kendine.Yine de hocası Pangloss’un fikirlerini önemser ve saygı duyar.Onun yanılmış olduğunu düşünmez; iyimser tutumuna devam eder. ADALETSİZLİK Candide yolculukları sırasında adaletsizliklerle karşılaşır.Bu yolculukların birinde kahramınımız yol arkadaşlarıyla birlikte Güney Amerikada kendilerini bulurlar.Burada Voltaire, avrupalıların sömürgüleştirme,kolonileştirme politikalarını ve“kölelik” üzerinden adaletsizlik temasını işler. Voltaire romanda birçok temayı hiciv yoluyla anlatsa da tek bir konu üzerinde gerçekliği bize dosdoğru aktarır ve bu konuda hiçbir alaya-hicve başvurmaz; o da “kölelik” kavramı. Candide,Güney Amerika seyahatlerinde şeker kamışı tarlalarında çalışan afrikalı bir köleyle karşılaşır ve onun şu sözleri Voltaire’in kölelik üzerine düşüncelerini ortaya koyar.” Şeker kamışı tarlalarında çalışırken değirmen bir parmağımızı kaparsa, eli keserler; ve kaçmaya çalışırsak bacağı keserler; her iki olay da başıma geldi. Avrupa’da şeker yiyebilmenizin bedeli işte budur.” der, köle. Candide ve yardımcısı Cacambo’nun yolu Güney Amerikada gizli kalmış, keşfedilmemiş henüz sömürgeleştirilmemiş bir ülkeye düşer.“El Dorado” isimli bu ülke Voltaire’in ütopik dünyasıdır bir bakıma. El Dorado’nun her yerinden çakıl taşı gibi elmaslar,değerli madenler fışkırır. Ülkede hapishane namına hiçbir şey yoktur. Kimse haksız yere birini suçlamaz,yolsuzluk yapmaz,yalan söylemez bu ülkede.Bu yüzden hapishanelere ihtiyaç yoktur.Zenginlik paylaştırılır. Candide El Dorado’da kalmayı arzulasa da aklından bir türlü Cunégonde’yi çıkaramaz ve onunla yeniden buluşup evlenmek için bu ülkeden yardımcısıyla birlikte ayrılır. DİN Romandaki diğer eleştirilerden biri de din ekseninde gerçekleşir. Roman boyunca Candide’in başına gelen birçok olayda Voltaire dini eleştirilerini korkmadan yapar ;özellikle dini otorite figürlerine saldırır.Örneğin; Candide ve yardımcısı Cacambo’nun El Dorado ülkesine yaptıkları yolculukta bu ülkenin inanışı üzerine yerel halktan bir bilgeyle gerçekleştirdikleri sohbet göze çarpar. Candide onların tanrıya nasıl dua ettiklerini sorar. Bilge de dua etmediklerini tanrı’nın bize her şeyi verdiğini bunlar için sadece teşekkür edip tanrıya saygı duyduklarını dile getirir. Candide daha da meraklanıp ülkede din adamlarının olup olmadığını sorar.Yaşlı bilge bütün halkın din adamı olduğunu her gün tanrıya ilahiler söylediklerini dile getirir. Candide’in şaşkınlıkla dilinden şu cümleler dökülür “ nasıl olur! eğitim veren,tartışan, yöneten,kumpas kuran ve kendisiyle aynı görüşte olmayanları yaktıran rahipleriniz yok mu? der. Voltaire din tartışmaları çevresinde din olgusunun kendisinden çok dini kendi çıkarları için kullanan otoriteye cephe alır. Zaten onun bu konudaki duruşu ve söylemleri kendisinin hayat boyu sürgün edilmesine kitaplarının da sansürlenmesine yol açmıştır. Candide romanının detaylarına indiğinizde katman katman açılan bir kitap ve zihninizde bir kıvılcımın yanması gibi ,beliren çeşitli konular üzerine sorular ve düşüncelerle dolup taşabilirsiniz. Eşitsizlik, kibir, varoluş problemi, etik,politika bunlardan birkaçı.
Candide
CandideVoltaire · İthaki Yayınları · 20185,2bin okunma
·
221 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.