Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

246 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
4/10 Kılıçbay, kitabınının ilk bölümünde belirli kişisel kabulleriyle yola çıkar. “Dişi Şehirler Erkek Kentler” başlıklı bölümünde uygarlığı dişi bir olay olarak kabul görür. Bu bağlamda şehirleri dişilik, kentleri de erkeklikle özdeşleştirir. Biraz açmak gerekirse erkek ekonomisi olarak nitelendirdiği şeyin üretim yapmak yerine doğanın sunduklarını arayıp bulma tarzı olduğunu söyler. Kadınlar ise doğanın sunduğu imkanlardan eve götürülen sürecin her anına damgalarını vurmuşlardır. Bu bağlamda uygarlık her tür insan davranışının incelmesi ve doğallıktan giderek uzaklaşma sürecidir. Doğallıktan çıkışın ilk göstergeleri olan yemek pişirme ve dikiş dikmenin bugün hala kadınsal faaliyet sayılmasında erkeğin uygarlaşmaya karşı direnciyle beraber kadının bu faaliyetlerin asıl sahibi olduğunu söylemiştir. Bu noktada biraz durup, Kılıçbay’ın ifadeleri üzerine birkaç şey söylemek istiyorum. Buna öncelikle daha en baştaki öznel kabullerinin kitabının giriş kısmındaki diğer argümanlarını bir hayli kırılgan hale getirdiğini söyleyerek başlayayım. Bunun dışında toplumsal cinsiyet rollerini doğal sürecin bir parçası gibi gören söylemleri cinsiyetler arası eşitsizliği olağan ve çözümsüz kılmaktadır. Kitabın ilerleyen sayfalarında uygarlık bağlamında şehir ve kentlerdeki cinsiyet ayrımına yeniden döner Kılıçbay ve erkeklerin de süreç içinde kendi “erkek” kent modellerini oluşturduklarını söyler. Fakat zaman içinde bu kentlerden bazıları daha dişi bir nitelik kazanarak şehirleşirken bazıları da kent olarak kalmıştır. Devlet, kentlerin dişileşerek şehirleşmesinde en büyük engel, şehirlerin de erkekleşerek kent haline gelmesinde en büyük teşvik unsuru olmuştur. Kılıçbay’a göre bu bağlamda kent-ve şehir tarihini erkek-kadın tavırlarının mücadelesi olarak görmek ve devleti de bu sürecin belirleyici değişkeni olarak okumak mümkündür. Buradan anlaşılacağı üzere Kılıçbay bu argümanlarını kadınlık ve erkeklik üzerine belirli davranış kalıpları atayarak geliştirmiştir. Yine örnek vermek gerekirse güzelliği “kadın ne yaparsa o” olarak belirtmiş ve kadınlığı da duygusallıkla bağdaştırmıştır. İlerleyen bölümlerde ise Paris, İstanbul gibi şehirlerin tarihlerine ağırlık vermiştir ki kitabın bu kısımlarını faydalı bulduğum ve dört puanı da buraya verdiğimi söyleyebilirim.
Şehirler ve Kentler
Şehirler ve KentlerMehmet Ali Kılıçbay · İmge Kitabevi · 200010 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.