Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

KALB ve...
- "Kimse kimseyi bir itikad mevzuunda içinden zorlayamaz. Yâni kalbin halvet noktasına girilemez. Bu muhaldir. Ancak dıştan telkin kabil... Kalb bu telkini kabul ederse ne iyi; etmezse çıkmaz sokak. Kalbe hâkim, ancak Allah... Onun içindir ki, Hak, "Dinde ikrah, yâni zorla inanmak yoktur" buyurulmuştur. Kalbler Allah'ın kudret elinde ve çevirdiği istikamette... Öyleyse bir itikad, onu emreden, yahut yasaklayan rejimlerin ancak zâhir plânına dikeceği bekçilerle kontrol edilebilir. Bu bakımdan bir insan "ben dinsizim!" diye bağırmaya mecbur edilebilse de, dinsiz olmaya cebredilemez. Bu incelik yönündendir ki, Kâinatın Efendisi "İslâm açıkta ve imân kalbtedir." ölçüsünü koymuşlardır. Demek ki konuşan bir insanın sözü, kalbindeki hakikatin senedi olmayacağı gibi, sükûtu da bir yalanlama veya doğrulamanın hücceti sayılamaz. Öyleyse insanlar küfrün kol gezdiği cemiyetlerde imânlarını sükût hücresinde korurken, imânın bayrak çektiği toplumlarda da küfürlerini aynı şekilde korurlar. Kalb tam mânâsıyla muhtardır; Allah onu böyle yaratmıştır; hattâ bizzat kendisini kabul edip etmemekte bile muhtar... İlâhî şan böyle gerektirir..."
Sayfa 171 - 5.Levha, -Noktalamalar-, İBDA Yayınları-Kitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.