Kadın dünyasına dair bir kitap olduğu düşünülse de erkeğin içindeki dişil, sezgisel, yaratıcı ruha da hitap etmiş yazar 
Clarissa P. Estes ..Kadının kendisini bastırmaktan ya da taa küçükten aileden ona verilen her duruma iyimser bakma eğitiminin de tesiriyle vahşi doğasındaki yaratıcı, sanatçı, sezgisel, uzağı görebilen, kabiliyetli, haksızlıklar karşısında tehditler savuran, şiiri, tutkuları yaratan ruhunu arayıp bulmasına dair çeşitli öyküleri işleyen çıkarımlarda bulunan psikanalist yaklaşımlarla inceleyen yazar, kadının veya dişilin vahşi ruhunu kitabında şu cümlelerle aktarıyor bizlere;
-Hepimiz, ondan hayatımız için gereken tüm içgüdü ve bilgileri içeren ışıltılı bir hücre alırız.
-O, Hayat/Ölüm/Hayat kuvvetidir, yaşatma gücüdür, kuluçkadır.Sezgidir, uzağı görendir, derin dinleyicidir, sadık yürektir.
-O, fikirler, duygular, dürtüler ve bellektir. O, yitirilmiş ve uzun ama çok uzun zamandır neredeyse unutulmuştur.
-O, şu yoldan, şu yoldan diyen sestir.
-Büyük bir çark gibi dönen odur.O, bütün kadınların gübreli köküdür.O, bizi düşünen akıldır, bizler de, onun aklından geçen düşünceleriz..
O, nerede bulunur? O, nerede hissedilir?
O, çölleri, ormanları ve okyanusları, kentleri dolaşır, kulübe ve şatolarda gezer. Varoşlarda, üniversitede ve sokaklarda yaşar. Doğurgan olan bir kadının bulunduğu her yere ayak izleri bırakır.
Nerede yaşar?
-Kuyunun dibinde, membalarda, zamandan önceki eterde. Gözyaşı ve okyanusta yaşar. Geleceğin ve zamanın başlangıcındandır. Geçmişte yaşar ve bizim tarafımızdan çağrılır. Karı delip başına çıkaran yeşilde yaşar....Dilin üretildiği yerde yaşar. Şiirde, perküsyonda ve terennümde yaşar.Dörtlük notalarda ve yarım notalarda, bir kantatta, bir sestinada ve blues'da yaşar..
Yazara göre kadının gördüğü korkulu düşler ona kötü mesajlar değil de dersler çıkarması gereken iyi mesajlar veriyor "Uyan! Yardım iste! Ya da kaç! Ya da ölümüne saldır!"şeklinde uyarılarda bulunuyor. Mükemmel eşin veya şeylerin aslında kadının iyimserliğinden dolayı onu esir eden yaratıcı gücünü yok eden ve vahşi ruhunu bulmasına imkan vermeyen aptallaştırıcı etkisinden kurtulması, sezgisel gücünü, sezgilerini pusula edinmesini, güçlü doğasını görmesini, yeniden kazanmasını istiyor.
"Pek çok kadın, "Kibar ol-Nazik ol" kompleksinden kurtulma çabasındadır. Bu komleksi yaşayan kadınlar, kendilerini nasıl hissettiklerine bakmadan, kimin saldırdığına bakmadan, neredeyse bunları daha da şımartacak bir şirinlikte tepki verirler."
"Kadınlardaki bu fazla nazik, fazla uyumlu tavırlar genellikle dışlanmaktan ya da "gereksiz" bulunmaktan duydukları umutsuzca korkudan kaynaklanır."
Yalnız kurt olmayı becerebilecek miyiz? Hazır mıyız başkalarının gölgesinde kurduğumuz sığınakları yıkmaya, vahşi ruhumuzu bulmaya geri getirmeye, nice büyük felsefecilerin, akıl insanlarının bile ezik bir karakter olarak gördüğü bizlerin vahşi ruhunu yeniden kazandırabilecek miyiz?
"Kurtlar ve kadınlar, doğaları, araştırıcılıkları, büyük bir dayanıklılık ve güce sahip olmaları bakımından yakın akrabadırlar."
Dişil ruhun, vahşi ruhunun bir anne kurta benzettiği bu kitabıyla yazar uzun yıllar sürse de kadınların özüne dönmesi için öykü, düş ve bunlara dair araştırma ve çıkarımlarıyla rehber niteliğinde güzel bir kitap hazırlamış..
Keyifli okumalar dilerim, az az yavaş yavaş okuyun derim..
·
1,037 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.