"Erkekler kadınların onlarla dalga geçmesinden korkuyor. Kadınlar da erkekler tarafından öldürülmekten."
—Margaret Atwood
Hakkında uzun uzun konuşulabilecek, her kesimin okuması gereken bir kitap:
Kadın Düşmanlığı yani mizojini özellikle toplumumuzda da yaygın şekilde gördüğümüz nefret söylem ve davranışlarının bütünü.
Maurice Daumas 'a göre mizojini iki türlü varlığını sürdürüyor. İlki 'kuşatıcı mizojini', yani toplumda gizli bir şekilde yer alıyor. Farkındalık kazanılacak bir olay olmadan ortaya çıkmayan gizli ayrımcılık da diyebiliriz. Yazarın açıklamasıyla:
"Kuşatıcı mizojiniyi perdeleyen kimi mekanizmalar da bulunuyor:
~Kadına yönelik şiddeti görmemek.
~Eşitsizlikleri farklılık olarak değerlendirmek.
~İnanılanla karşıtlık oluşturan durumlar karşısında istisna kuralını benimsemek.
~Kadının rızası var argümanını kullanmak.
~Eşitsizlikleri onaylamamak, ancak yerleşik ve değişmez bir düzene inanmak."
Günümüzde bu durumların çoğunun farkındalığı elbette mevcut, ancak önleme ve değiştirmeye yönelik müdahaleler hala yetersiz. Mizojinin ikinci türü ise, saldırgan mizojini veya feminizm karşıtlığı. Bu tür, açıkça nefret söylemi barındıran, kadının toplumda varolmasına karşı olan, kişilik haklarına saygı duymayan ve hatta bu hakları reddeden bilinçli eylemler bütünü.
Kitap mizojini ve türlerini açıklarken, bu türlerin işleyiş mekanizmalarını aşk ve evlilik yaşamını inceleyerek detaylandırıyor ve kısmen de diğer yaşam alanlarındaki durumuna değiniyor. Mizojini daha çok tarihsel temelde inceleniyor ve günümüze en yakın dönem olarak 70'li yıllar veri olarak alınıyor. Bu açıdan günümüz gelişmelerini okumak isteyen okuyucuya direkt olarak hitap etmiyor. Ancak aşk, evlilik, tutku, psikoloji ve psikanaliz konularında yeterli bir mizojini incelemesi. Okuyun, okutun derim.
Kadın DüşmanlığıMaurice Daumas · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202048 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.