Gönderi

472 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Neden Bir Felsefemiz Olmasın ya da Neyimiz Eksik??
Eşsiz bir tartışma ve sohbet havası içinde geçen bu kitap, felsefeye gönül vermiş bir grup felsefecinin Mayıs 2008-Haziran 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilen bir toplantı serisinin sonucudur. Toplantı 7 oturumdan oluşmuş ve özellikle felsefenin dil-düşünce bağlamındaki rolü tartışılmış. Buradaki esas mesele ise Türk felsefesinin neden mevcut olamadığı üzerinedir. Tartışmadan çıkarılan önemli birtakım sonuçlara gelirsek: 1-Türkiye’de kişi düzeyinde de, millet düzeyinde de, coğrafya düzeyinde de dağılma/dağıtma eksenli bir zihniyetin hakim olması. 2- Türkiye’de felsefe için gerekli bir merkez arayışının olmaması.(Merkez oturtulduktan sonra doğru yola girmiş oluruz ve zamanla gelişiriz.) 3- Kimsenin özgün ve kültürel bir Türk felsefesi yönelimi ve arayışı içinde olmaması.( Burada özellikle Üniversitelerdeki Batı ve Avrupa tarzı felsefe eğitimlerine bir eleştiri mevcut) 4- Ülke ve konum olarak devamlı ve sürerli bir kültürümüzün olmayışı. (Zira coğrafi konumumuz sebebiyle hem çok fazla etnik yapıyı barındırıyoruz hem de kültürümüz ve dilimiz sürekli değişmekte. Tüm bunlar da bizi “arada kalmış kültür” konumuna sokuyor. Bir tarafımız geçmişte, geleneği tartışıyoruz. Bir tarafımız da modernleşmeye çalışıyor..) 5- Ülkede yapılan felsefe girişimlerinin sıfırdan başlaması meselesi.(Burada geleneğin önemi vurgulanıyor ve sıfırın üstüne bişey konulamayacağının altı çizilmiş. Felsefi geleneğin oluşabilmesi için sonraki kuşakların öncekilerle bağlantıda olması gerekir.) 6- Türkiye’de esaslı bir konuşma geleneğimizin olmayışı. Bunun nedeni de elbette özgürlüğümüzün olmayışıdır. En basitinden dönüp Yunan felsefesine baktığımızda orada bir özgürlük cenneti olduğunu görürüz. Bize, yani Doğu’ya ve Ortadoğu’ya gelince, bu coğrafyada veya tarihte anahtar kavram din değil; DEVLETTİR. Doğu toplumlarında devlet, gerek doğal nedenlerden gerekse objektif nedenlerden ötürü mutlakiyetçi veya tekelcidir. Böyle olmaması için de bir neden yoktur. Çünkü akıl, akıllı olmak gerektiğinde, akıllı olmak ihtiyacı ortaya çıktığında belirir... Özetleyecek olursak hiçbir dil diğerinden daha üstün değildir; en ilkel bir dil bile, işlendiği takdirde bir kültür dili haline gelebilir. Ayrıca Türkçemiz gayet gelişmiş bir dildir ve pekala felsefe de bilim de yapılabilir, yapılmaktadır ve yapılması da gerekir... Evet, coğrafya olarak bizi mahkum eden şeyler var: Biz oraya da buraya da aynı anda bakmak zorundayız... Şayet şaşı olmadan bu işi becerebilirsek, Türk dilinin olanaklarıyla nihayet kendini gösteren felsefi bir tarz doğacaktır. Hem ne demiş Aristoteles: “Flüt çala çala flütçü olunur."
Türkiye'de-Türkçede Felsefe Üzerine Konuşmalar
Türkiye'de-Türkçede Felsefe Üzerine KonuşmalarKolektif · Küre Yayınları · 201010 okunma
··
1 plus 1
·
1,312 views
√Alkestis√ okurunun profil resmi
İncelemenizle, felsefe üzerine özel ders almış kadar etkili oldu bende :) kaleminize sağlık yine harikasınız 👏🥰🍀
Şevvalnur Bozkurt okurunun profil resmi
Çok mutlu oldum, teşekkür ederim ☺️ 🥰
1 next answer
Yahya Saygan okurunun profil resmi
Feslefe ve Psikoloji alanlarındaki kitaplara yapmış olduğunuz incelemeleri hayranlıkla okuyorum. Tebrik ederim. Us'unuza, Ruhunuza ve Elinize sağlık.
Şevvalnur Bozkurt okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ☺️ 🐥
nida emekli okurunun profil resmi
umarım bizim de felsefemiz olur. eline sağlık çok açıklayıcı olmuş🌻
Şevvalnur Bozkurt okurunun profil resmi
Hala umudumuz var yeter ki inanalım, teşekkür ederim dostum 😇🥰
Serkan okurunun profil resmi
1- Yapılacak felsefe sadece Türk zihniyetiyle mi örtüşecek? 2- Türkler ne kadar felsefe yapmak istiyor, çalışmalarını ne düzeyde ilerletiyor? 3- Türk olmayanlar ve başka devletlerle ne kadar uzlaşmacı bir anlayışa gelebildi? Bu soruların ve daha fazlasının samimiyetle karşılanması felsefenin önünü açacaktır kanaatindeyim.
Murat okurunun profil resmi
6 maddede başarılı, özet bir inceleme..👏🏻 Bana kalırsa en başta 6.madde gelir; tartışma eşit değildir ki kavga.. Bu platformda bile en az yüzde yetmiş karşı bir fikirde karşısındaki kişiyi engelleme ya da hakaret yoluna gidiyor..
Şevvalnur Bozkurt okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bu arada kesinlikle haklısınız. Bu incelemeyle bile maruz kaldım buna ne yazikki 😅🙏
2 next answer
Cem YENAL okurunun profil resmi
Aslında Türk Felsefe Tarihi sanıldığından çok daha köklü. Herkes Bilgi Felsefesinin Antik Yunan’da Sokrates’le başladığını söyler ama Antik Yunan’da insana yönelik olarak ilk felsefe yapan kişi Sokrates’ten yüz küsür yıl önce yaşayan İskit Türk’ü Anakarsis’dir. Kinik Felsefe’nin kurucusu olarak kabul edebileceğimiz Anakarsis’in M.Ö 600 lerde söyledikleri M.S 1200 lerde Hacı Bektaş Veli tarafından geliştirilerek söyleniyor. Diline, boğazına, beline hakim ol! Diyen bir Anakharsis var. Tuna bozkırlarından Anadolu bozkırlarına dek devam eden binlerce Yıllık sözlü bir felsefe geleneğimiz olduğu açık. Mesele bunu derlemek, duyurmak ve pazarlamak
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.