Gönderi

GEÇ
O adam buraya gelecek kitabı bağladı bizi Yıllar önce, daha mutlu şimdikinden daha kilolu Bir şey oldu sabır taşları koptu tespihinden Şimdi ben daha mutsuz daha kilosuz Şimdi o adam evli evinin babası O adam artık sorumluluk sahibi O adam buraya gelemeyecek Bağlayabilir mi bir daha bir sebep bizi? Haksızlık olur ben haksızlık istemem. Baş harflerimiz kaldı birbiriyle uyuşan… Kanı kaynamıştı oysa beni görünce İlk görüşte kanı kaynayanlardandık Her mevsim ilacımdı seratonin oksitosin Kana kana içerdik dudaklarımızdan Ben hiçbir şey almadan hepsini almış olurdum Onunla ten tene can cana yan yana Çok oldu geçeli… Buz tuttum. Çözüldükçe kırılgan kırıldıkça çatlayan ellerimde yeniden oluştu yaralar Derim soyuluyor çatlıyor benim içim dışım Ne düşünürsen düşün senin çaban beni anlamak için değil, senin çabalamayan o kafana; sen sadece çirkin görüntümle alay et, içten içe sevin diye alayına fesatlık sokulmuş. Neden diye sormaktan korkatsın başına gelecek korkusundan! Korkarım, korkaklığım benim felaketim olacak. Korkarım bu felaket bir sonun başlangıcı… Öyle çok sevmek son oldu. Kimseye karışmadan kafam karışmadan geçti Hayatımın en karışmışlığında bir duraklama dönemiydi onunla, her mevsim aşkı başka hiçbir Kırmızı gül böylesine büyülememiş böylesine güzel kokmamıştı… Üstelik ben Beyaz sevenlerdendim. Tek kaçışım onun varlığı olmuştu onun gözlerine bakmak o gözbebeklerindeki bebekliğini sevmekti. Bebek istemiyordum zaten yine haksızlık olacaktı şimdi istediği gibi baba olmuştur kendi çocuğuna. Çok karışık çok başkaydık birbirimizin geçmişi geleceği kesişmiyordu ama en çok istediğim şey olmuştu , abimle babama benziyordu.Bir de benim olmak istediğim olanadığım versiyonumdu ama ben onun beni merak ettiği dk başı arayıp sorduğu kadar darlamazdım o kadar yapmazdım merak başka paranoyaklık kıskansçlık başka şey salak değilim salak sanılmakla damarıma bastı. Benim için her şeyi yapıyordu, Benim merakım yoktu bir şeye ilgim yoktu Meraksız ilgisizdim ama bu ona değildi Hayata karşı her şeyi merak herşeye ilgi yoktu Ben ilk defa akışa bırakıyordum o çok akıcı bir kitaptı. Kıskanırdım onu ama annesinin hastalığının gölgesi duruyordu zamanla aramızda, halihazırda korkaklığının felaketinde olan ben, beni büsbütün korkutmuştu. Rolüm neydi benim? Kafam yine karışmıştı. Hiçbir açıklamasız, birdenbire bir araya gelebilmiştik ve ben nasıl da durabilmiştim zamanın akışında, benim zamanımdı sıra bana geliyordu ama gelecek göremedim geleceğimi düşünemedim düşlerimi hareketlendirse de inatla sinirlendiriyordu bu çaba. Benim için bir fobiye fobi olmadığına ikna olmaya çalıştırılmaktı evlilik ve kökünü kazımalıdım yanlış gidenin….Gittik bitti gitti işte her şey gibi Giden kendini bulacaktı hikayenin sınunda ve ben de eninde sonunda buluyordum kendimi her gün yeniden yeniden. O ise hikayedeki kalan’dı, kendi hayatı var ve kim bilir ne kadar kendi kalabilmiş ne kadar olabilmiştir şimdi. Benim bıraktığım ile hiç alakası olmadığına eminim , benim onu bıraktığım ile onun beni bıraktığı hallerimizin hatırına onu seviyorum sevgiyle anıyorum. Beni hatırlamasını istiyorum. Hatırlasın. Kim bilir belki aynı anda kahve içer sonra derin nefes alırız uzaklara dalar dolar gözlerimiz aynı anda, benim sık sık olur…
·
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.