Umutsuzlar ParkıMerhabalar, bugün bir rivayete göre "fazla şiirden ölen" (bkz. Cemal Süreya) karanfil kokulu şairimiz Edip Cansever'in "Umutsuzlar Parkı" adlı eseriyle geldim. Geçtiğimiz aylarda şairimize ait iki yeni şiir bulundu. Cansever'in oğlu Ömer Cansever, bir süre önce şairimizin kütüphanesinin bir kısmını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesindeki Akademi Kütüphanesi'ne bağışlamış. El yazmalarının arasından Edip Cansever'e ait iki şiir bulunmuş. Bu şiirler hem bugüne kadar hiçbir yerde yayımlanmamış, hem de şairimiz şiirlerin altına kendi imzasını atmış. Ne heyecan verici değil mi? kitap-lık dergisi Mayıs - Haziran sayısında bu şiirleri orijinal görüntüleriyle birlikte yayımlamış. Bu şiirler şöyle :
"Güllerden güllere yuvarlanarak
Nedir bu akşamüstü trenleri"
**************************
"Duydun mu gözlerimin sesidir bu
Uyurken uyurken uçuşup duran
Ateş böceklerinin uykusu
Gözlerimin sesidir bu
Açık denizlerde kendi kendine
Haykıran bir denizcinin
Tanrıyı uyandırma korkusu
Sesidir gözlerimin bu
Doğayı kımıldatmadan"
**************************
Gelelim kitabımıza :) Umutsuzlar Parkı, Edip Cansever'in 1958'de yayımlanan şiir kitabıdır. Dört bölümden oluşan eser, dramatik şiirin örneklerinden biri. Zaten şairimizin üslubunu az çok biliyorsanız çok yabancılık çekmeyeceğinizi söylemek isterim. Bireyin yalnızlığı ve yabancılığı ön planda tutulmuş bu şiirlerde. Ve tabi bunların güdülediği ebedi arayış söz konusu. Ama ben, "Ben Ruhi Bey Nasılım" ve "Yerçekimli Karanfil" kitaplarını daha çok sevmiştim. Benim gibi şairin külliyatını okumak isteyenler tabii ki okumalılar diye düşünüyorum. Şimdilik bu kadar. Şiirle ve sevgiyle kalın dostlar.