Hayatta herkesin göründüğünden daha başka olan hikayeleri vardır, bir insanı yargılamak kolaydır ama o insanı eleştirdiğimiz noktaya getiren olayları neden sorgulamıyoruz? Acaba ne yaşadı da o hâle geldi? Bu açıdan ele almıyoruz, işte bu kitap da tam olarak bunu anlatıyor. Herkes tarafından serseri olarak görülen, hayatı alaya alan Stavro’nun yaşadıklarından bahsediyor. Stavro bu hâle gelene kadar pek çok kayıp yaşamış, yalnız kalmış, acılar çekmiş, en çok da çok sevdiği ablasını arayıp durmuş. Kitabın ismi olan Kira Kiralina onun ablası. Yaşadığı olaylar gerçekten çok üzücü, beni çok etkiledi. Çaresizliğini okurken hissettim. Belki serseri ama iyi kalpli çünkü annesi ona “İstersen hırsız ol ama sevip acımayı bilen bir hırsız çünkü yüreğinde duygu bulunmayan bir adam, canlıların yaşamasına engel olan bir ölüdür.” demişti o da bu nasihati unutmadı ve ne olursa olsun kalbinde sevgiyi taşımayı da… Ne demişler “Atomu parçalamak ön yargıyı yıkmaktan daha zor.” İnsanları hikâyelerini bilmeden yargılamayalım, keyifli okumalar. -SPOILER İÇERİR- Adrien’in Stavro ile karşılaşmasıyla olaylar başlıyor. Stavro, Adrien’in ailesi tarafından çok sevilen biri değil, başarısız bir evlilik yapan bir limon satıcısı. Hakkında dedikodu çok fazla serseri olarak görülüyor. Adrien onun tersine daha ailesine bağlı olarak yetiştirilmiş ama yine de Adrien onunla arkadaşlık etmek istiyor. Stavro’nun iş için birine ihtiyacı oluyor, Adrien de buna gönüllü oluyor, birlikte iş için seyahat ediyorlar. O seyahatler sırasında Stavro hikâyesini anlatmaya başlıyor. Stavro küçükken annesi, ablası, abisi ve babasıyla birlikte yaşar. Babası zorbadır annesi de buna artık dayanamaz eve başka erkekler almaya başlar. Bunu babası ve büyük oğlundan gizli yapar ama bir gün babası ve abisi onları yakalar. Stavro’yu, Kira’yı, annesini döverler. Kilitlerler. Stavro, bir şekilde kaçmayı başarır ve annesiyle ablasını da kurtarır, annesinin gözü neredeyse çıkmıştır ve yüzünün güzelliği onun için önemlidir buna dayanamaz. Çocuklarını kardeşlerinin yanına yollar, kendi de eğer gözü iyileşirse görüşeceklerini yoksa kendini öldü bilmelerini söyler ve havaya doğru elini kaldırır… Stavro bunun anlamını Kira’ya sorar o da ancak öbür dünyada görüşürüz demek olduğunu söyler ve gerçekten de bir daha annelerini görmezler. Stavro ve Kira, dayılarından babasını ve kardeşlerini öldürmelerini ister. Abilerini öldürmeyi başarırlar ama babaları kaçar. Dayıları da tehlike içindedir artık bu yüzden çocukları bir ahbabına emanet eder, çocuklar korkudan doğru düzgün bir yere gitmez. Bir gün Stavro bir amcayla tanışır, o teknesinin olduğunu isterse onları gezdireceklerini söyler. Ama niyeti onları kaçırıp birilerine satmaktır. Onlar başta bunu anlamaz bile. Ablasının başka bir yere onu da başka bir yere satar ikili ayrılır. Stavro oradan da kaçmayı başarır ama ne yapacağını bilmez biraz parası vardır. Bir kahvehane gibi yerde birileriyle tanışır parası olduğu için onu misafir ederler ama onu kullanırlar, gitmelerine izin vermezler. Oradan da zar zor kaçar bir pansiyona yerleşir onunla aynı odada kalan adam paralarını çalar. İyice çaresiz olur. En son yaşlı bir adamla tanışır, o çok iyi biridir ona yardım eder birlikte salep satarlar. Bir gün haremde ablasını gördüğünü zanneder peşine düşer ama dayak yer, hapse atılır, yaşlı adam onu kurtarır en sonunda o da ölür ve o ölünce çok üzülür ben de çok üzüldüm. Stavro böyledir işte çok acılar çekmiş biri…

Kira KiralinaPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,050 okunma

·

186 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selin