Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Gönderi
Bir zaman şeridi oluşturup bu şeridin başlangıç noktasının Sümerler olduğunu kabul etmek koşuluyla, kültür hakkında konuşmaya başladığımızda karşımıza üç büyük fetih grubu ortaya çıkıyor. Bunlar Yunan, Roma ve Arap fetih grupları.
Bu gruplar kendilerinden önce, kendileriyle beraber ve kendilerinden sonra oluşan oluşmaya başlayan kültürler için bir kaynak arayışına girerler. İnsanlık bunu her şey için yapar aslında. İddia ettiği şeyi desteklemek için bir dayanak noktası arar. Bunu da her defasında gidebildiği en eski tarihe gitmeye çalışarak yapar. Bu yöntemde başvurduğu en ciddi noktalardan biri de geçmişi kendine, kendini geçmişe uydurmak olur. Bu durum öyle bir hal alır ki, yeryüzünün dışına çıkmak gerekir bazen. İlahlara, mitlere başvururlar.
Zaman şeridinin başlangıç noktasını Sümerler olarak almamızın sebebi, tarihi başlatacak yazının icadına el ayak olmalarının yanında kutsal destanlarıdır. Çünkü görünen o ki tek tanrılı dinleri kültür mitlerine eklemeden önce bu destana benzer özellikler oluşturmaya başlar insanlar.
Şimdi Sümerlerden çıkıp iddialarımızı füçlendirmek için daha eskiye, mitsel dönemlere geçmemiz gerekecek çünkü iddia o ki, her millet ya da uygarlık kendine pay çıkarır insanların ilklerini yazarken.
Adem ile Havva'ya, Şeytanın oyununa, Âdem'in soyuna, Tufan günlerine gidip gündelik yaşamlarımızı, bilimi, felsefeyi kimin ortaya çıkardığını görmeliyiz. Bunun için Batı ile Doğu kendi aralarında çekişirler.
Fatihletir ve fetihler ön plana çıktıkça milletler icatları sahiplenir, buna uygun bir geçmiş yazarlar. Kurma bir kültür ile kendilerini kadim devletler ilan ederler. Hatta bazen bunu inançlarına yükleyip kimi ilkleri iyiler ve kötüler olarak da ayırırlar. Örneğin Kabil soyunun lanetlenmesi ve Kabil soyunun bilim ve icatlarla ilgilenmesine karşılık Şit soyunun daha çok toprak ve tarımla ilgilenmesi uygundur.
Bu kitap özellikle Müslüman coğrafyasını ön plana çıkarıyor. İslamiyet ve Müslümanlara(Araplara) göre Yunan ve Roma devletleri karşısında kadim olduklarını söylerler. Bunları peygamberlerinden sonra söylerler ki İslam peygamberinin böyle bir şey söylemediği bilinir.
Kitabın değindiği kimi noktalar ayrıca çok önemli. Bunlar binlerce yıldır sürsürülen kültürel özelliklerin anlamsız olduğunu ortaya çıkarıyor. Ne kutsiyetleri var bunların ne de yaşanılan coğrafya ile bağı.
Dikkat çekici bir çalışma. Muhakkak incelenmeli.
·
69 görüntüleme
Kazıya kazıya neden arayanların sorularına cevap olur mu acaba?elinize sağlık, çok ilgi çekici
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.