Esselamu aleyküm. Aslına bakarsanız kitabı bitireli bir hafta gibi bir süre oldu, esasında inceleme yazmak gibi bir niyetim de yoktu (şimdiye dek inceleme yazmak bana çok meşakkatli geliyordu, çok sevdiğim kitaplar olmasına rağmen bir türlü inceleme yazmaya cesaret edemedim) fakat 2. baskıya gidebilmiş, stoğu olmasına rağmen çoğu satış sitesinde tedarik edilemiyor gibi gösterilen, satışı engellenmeye çalışılan bu eseri tanıtmak tahlil grubu ile tahlilini yapmış birinin boynunun borcudur diye düşündüm ve elimden geldiğince size eser hakkında bilgi vermek istedim. Dijital İşgal ve Transhümanizm. Kitabın ismi bile neden satışının engellenmeye çalışıldığını anlatmaya yetiyor aslında. Yazarı, önsözünde “ihtiyaca binaen” yazdığını söylüyor. Bana kalırsa da bu eserin birçok insana ulaştırılması, uyuşturulmuş beyinlerimize bir ışık tutması, gerçek anlamda bir “ihtiyaç”. Burada yaptığım alıntılardan kitabın içeriği hakkında az çok bilgiye sahipsinizdir fakat konularını özet geçeyim yine de. İnanç, eğitim, kültür, tarım, sağlık, aile yapısı gibi neredeyse hayatımızın her alanında bir işgal altında olduğumuzdan bahsediliyor. “cinsiyetsizleştirme, dinsizleştirme, mülkiyetsizleştirme” gibi başlıklar açıklanıyor. Bu planları kimlerin yaptığını, ne kadar zamandır- ne şekilde yapıldığı delillerle anlatılmış. İnsanı karamsarlığa sürüklüyor gibi görünse de bakış açımızı değiştirerek okur isek, bir şeyleri değiştirmenin bizimle başlayacağını Necmettin hoca’nın “Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar.” sözündeki baharın başlangıcındaki çiçeğin içimizden biri olabileceğini kavrarsak, umut dolabiliriz.
Açık konuşmak gerekirse kitabı okuyana kadar bu alanlarda ortaya atılan her şey bir komplo teorisi gibi geliyordu, ruh sağlığım etkilenmesin diye hiç kurcalama-araştırma eyleminde de bulunmadım. Okuma grubumuzda bu kitap olmasa özellikle alıp okuyacağım bir kitap değildi velhasıl. -bu vesile ile okuma grubuna bu kitabı koyanlara da Allah razı olsun deyip teşekkürlerimi sunmak istiyorum:d- Ancak pandemi süresi ve şu anki süreç bir nebze de olsa ufkumun açılmasına, bu konularda hassasiyetimin artmasına daha da vesile oldu. Helal gıdanın -çoğunluğun müslüman olduğu bir ülkede bile- ne zor şartlarda temin edildiğini görmek bu işgalin tam da ortasında olduğumuz gerçeğini daha da hissettirdi. Dijital işgal (metaverse kavramı), mahremiyetin itibarsızlaştırılması, eğitimin öğrenci merkezli olması, cahil köleler yetiştirilmesi, hadis inkarcılığı, deizmin-ateizmin yaygınlaştırılması, cinsizyetsizleştirilme, dinsizleştirilme, insanın ilahlaştırılması.. tüm bu kavramları kitapla birlikte daha da anlamlandırdım. Bize “abartıyorlar ya, o kadarı da olmaz” denilen şeylerin yarısından fazlası hayata geçirilmiş bile.. fakat dediğim gibi tüm bunlar bizi umutsuzluktan çok ümide götürmeli “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter” sözünün düsturu ile ailemiz ve çevremizden başlayarak uyanış hareketini daha da geç kalmadan başlatmalıyız!
“Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl!” -Furkân Suresi/74
