"Annesi ile babasını kaybetmiş herkesin en büyük hayali onları bir kez daha görmek, onlara asla söyleme fırsatını bulamadığı sözleri söylemekti." Malorie, uzun zaman önce okuduğum Kafes kitabının devamı olarak yazılmış. Kafes'te dünyayı saran yaratıkları gören herkesin delirdiği ve bunlardan korunmanın ancak gözleri bağlayarak, onlara bakmayarak sağlandığı yeni düzen anlatılıyor. Malorie Kafes'te nehirde saatlerce iki küçük çocuğu ile seyahat ederek insanların güvende olduğu bir yola doğru yolculuk eder. Bu kitapta ise vardığı yerde çıkan delilik ile herkesin yine birbirini öldürmesi ile başlar ve Malorie yine Tom ve Olympia'yı alıp oradan kaçar, kendilerine güvenli bir yer bulur. Aradan on yıl geçmiştir. Bir gün kapılarına gelen nüfus sayım görevlisi yaşayanların isminin yazıldığı,insanların neler yaptığı ve çalışan bir trenden bahseden yazıları kapılarının önüne bırakır. Anne babasının yaşadığını öğrenen Malorie büyük bir sevinç yaşar ve hareket eden tren onlar için bir umut ışığı olur. Malorie yıllarca kurallara çok sıkı bağlı olarak çocuklarıyla hayatta kalmış. Kendilerine bir amaç, umut buldukları anda bu yolculuğa çıkmak cesaretini gösteriyor. Tom ise annesinin bu baskıcı ve kuralcı halinden artık bıkmış. Yenilik istiyor, denemeler yapmak istiyor, bu durumu, bu hayatı kabullenmek istemiyor. Cesaretli kişilerin olduğunu öğreniyor ve onlara katılmak için can atıyor. Bir de yanında deneme imakanü bulamadığı kendi icatlarını götürmek istiyor. Olympia'nın ise bir sırrı var ve bu yolda en zor anda ortaya çıkıyor ve hayatlarını kurtarıyor. Yolda başlarına neler geliyor? Gerilim dolu dakikalar bizi bekliyor. Hedeflerine ulaşabilecekler mi? Tren gerçekten var mı? Anne babası yaşıyor mu? Tom yaratıklara karşı bir çözüm bulabilmiş mi? Kafes'in filmini izleyip geçmiş olayları da hatırlayarak okudum kitabı. Akıcı ve özellikle bir yerden sonra gerilimi artan bir kitaptı. Gerilim sevenlere tavsiye ederim. "İnsanoğlu aslında korktuğu yaratığın ta kendisidir."

Malorie: Bir Kafes RomanıJosh Malerman · İthaki Yayınları · 2020898 okunma

·

228 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ahmet Gökburu