Gönderi

71 syf.
8/10 puan verdi
"646. Gün Ayrı bir çocuk edebiyatı olmaması kanısındayım. Biri diyecek ki, "Ama var böyle bir edebiyat!" Var, var olmasına; ne ki olması gerektiği için değil, kendisi var olmak istediği için. Geçende bir arkadaş Saçak'taki bir soruşturmaya verdiği karşılıkta ne güzel soruyordu: "Çocuk yazar var mı?" diye. Çocuklar için edebiyat... O zaman "ilkokul çıkışlı altmışlıklar" edebiyatından niçin söz edilmesin? Bir "dalgıçlar edebiyatı"ndan? Gerçekte bunlara da varım. Ama bir "çocuk edebiyatı"na, yoo! Edebiyat vardır. Çocuklar da ondan kendilerine göre koparabildiklerini alırlar. Çocuğu küçümseme yatıyor "çocuk edebiyatı" sözünde. Bırakalım, çocuk da yüzmeyi (okuma yazma) öğrendikten sonra bizim girdiğimiz denize girsin. Bilginin çocuklara ayrı bir aktarış biçimi olabilir. Olmalıdır. Ama "çocuk Süleymaniyesi"ni kabul edemem. Kahramanı çocuklar olan romanlar vardır. Ama niçin çocuk romanı olsun? Çocuk politikası var mı? Çocuk belediyesi? İnsanlık tarihinde çocukluğun tarihi de yeni sayılır. Yeni hayat serüveni içinde, çocuklara gerekmeyen yerlerde de ayrı işlemler uygulama. Wilhelm Reich çocukları nasıl sömürdüğümüzü, onlara her yönden nasıl bir zindan ve kölelik hayatı yaşattığımızı uzun uzun anlatır yapıtlarında. Erkekler, kadın kölelerine, onların da köleleri olduğunu anlatmak için çocukluğu kurdular. S. Firestone, Ortaçağ'da çocukluk diye bir kavramın geçerli olmadığını söyler. Ne çocuk giysileri vardır o çağda, ne oyuncaklar, ne de çocuk konuşması. Bütün bunları büyük bir sapkınlık olarak niteler ve daha çok Rönesans'tan sonra ortaya çıktığını ekler, önceleri çocuklar "küçük boy" insanlardı; çıraklar da onlardı, hizmetkârlar da... Çocuk henüz "ekmek" diyemiyor da "epe" diyorsa, ona kalkıp "epe" diye söz etmeyelim ekmekten. O zaman "epe"den ekmeğe geçim süresi uzar ya da hiç değilse, biz uzamasını istiyoruz demektir. Çocuk edebiyatı budur. Hele önümüzdeki gibi adamakıllı özelleştirilmiş; karışık biçimleri, tecimsel kuralları bulunmak istenmiş bir çocuk edebiyatı. İnsanın daha başlangıçta aşağılanması... Günümüzde ilkokulu yeni bitirmiş 11 yaşında bir çocuğa özel liselerin, Anadolu liselerinin sınavları için yükletilen çok kökenli, karmaşık bilgileri düşünüyorum. Bir yerde bilgi olmaktan çıkmışsa da çocuk bilgileri mi bunlar? Bunları öğreneceğine güvenilen kişi niçin Çehov'u, Sait Faik'i anlayamasın?" diyerek Çocuk edebiyatı söylemi üzerine görüşlerini açıklayan Cemal Süreya'nın bu eseri bu düşünceye bağlı olarak, o zamanlar Çocukça dergisi için yazılmış 12 hikayeden meydana geliyor. Hikayelerde uçuk kaçık kavramlar ya da karakterler kullanmak yerine anlaşılacak düzeyde gerçek kavramların ve karakterlerin kullanımını görüyoruz. Öğreticilik her hikayede ön planda. Mesela "Altı Kitap"ta çocuklara tavsiye ettiği kitaplardan -Küçük Prens, Kırmızı Balon, Define Adası vs.- söz ederken "Dört Büyük Şair"deyse edebiyatımızın önemli şairlerinden -Namık Kemal, Orhan Veli, Ahmet Haşim vs.- söz ediyor. Bu söz etmeyi o kadar güzel yapıyor ki lise ve üniversiye sıralarında da kullanılan kimi bilgileri henüz o aşamadan çok uzak olan çocuklara gayet başarılı şekilde ulaştırıyor, Cemal Süreya. Eserle erken yaşta karşılaşanlar gerçekten şanslı ben gibi geç tanışanlar ve yeni tanışacaklar içindeki çocuğun farkında olarak hala aynı şansa sahip olduğunu unutmamalı. Keyifli okumalar.
Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi
Aritmetik İyi Kuşlar PekiyiCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20171,001 okunma
·
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.