Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Bellek bana hep yaşanan zamanı saklayan bir kavanoz gibi gelmiştir. Geriye dönüp bakmak istediğimde geçmişin kırıntılarını avucuma dökmeye yarayacak bir kavanoz. Tüm tecrübelerin, mutlu vakitlerin, üzüntülerin, acıların hepsi o kırıntılarda mevcut. İşi başka birisinin anılarını taşımaya vardırınca ister istemez benlik konusuna da dalıveriyor insan. Kavanozdaki kırıntılar başka birine aitse ve bu kırıntıları yiyen kişi de sizseniz ortalık bu noktada karışıyor. Metaforik konuşmayı bırakacak olursak, burada tam olarak bahsetmeye çalıştığım hiç yaşamadığınız anıları belleğinize yerleştiren bir parazit. İç ve dış parazitler olmak üzere tüm parazitlerden havadan korkan bir balık gibi korkan birisi olarak hayal edebileceğim en kötü durum belleğimi kemirip duran bir hastalık olacağını ifade edebilirim. Hiç var olmayan üç kız çocuğunuza yas tuttuğunuzu bir düşünsenize. Kaynağı fiziksel dünyada bulunmayan bir acının kancalarını her daim bilincinizde hissettiğiniz bir döngü içinde kısılıp kalmışsınız. Ya da sevdiğiniz insana dair olan anıların hepsi bir yalandan ibaret. Bir başkası tarafından aşık olmanız için sizin belleğinize yerleştirilmiş anılardan meydana geliyor evlendiğiniz insan. Blake Crouch’a ait “Sahte Bellek” isimli kitap bu yüzden içimde kilitli birtakım kapıların açılmasına neden oldu. Son zamanlarda popüler olan ve her insanın gerçeklik algısıyla oynayan “metaverse” yetmezmiş gibi şimdi de anılarımın bana ait olmadığını sorgulamanın eşiğinde buluyorum kendimi. İşin goygoy tarafı elbette bu. Bu süreçte gözüme çarpan asıl nokta gerçeklik adına oluşturulan ne varsa bunun içerisindeki yapaylığı araştırırken buldum kendimi. Bu fikrin yankıları ruhumun duvarlarında öyle bir dalgalandı ki çevremde düşman olarak yaratılan birtakım varlıkların sadece bazı insanların dayatmaları bulunduğu için bu biçimde olduğunun ayırdına vardım. Duygularımı sömüren bu parazitler yüzünden birden bire hiç tanımadığım, önüme birer düşman olarak serilen insanlara çok sert bir nefret söylemini benimsediğimi gördüm. Belliğimizdeki anıları nasıl değerlendirdiğimiz bizim benliğimizin bütünü haline geliyor anlaşılan. Kitaptaki haliyle bir silah olarak sunulan bu insanın belleğindeki anıları değiştirme kuvveti ile her şeyin yapılabileceğine kani oluyorsunuz. Çünkü gerçekleştirdiğimiz her eylem benliğimizin birer sonucu olarak meydana geliyor. Aşklarını romantik bir çoşkunlukla yaşayan bir insanın bu sevebilme gücünün sonsuzluğu yüzünden hangi durumlara getirilebileceğini bir hayal edin. Var olmanın tamamen bir hatırlama ve anıları muhafaza etme meselesine dönüşmesine neden olan bellek, kim bilir, bazen bilgilerini kilitli bir sandık gibi bizimle paylaşmayarak bize gizli bir iyilikte bulunuyordur. Yine de böyle bir iyiliğin lütfu Alzheimer gibi bir hastalıkta bulunsa dahi var olmanın getirmiş olduğu bir takım bedel ve yükümlülükler bulunur. O da hatırlamaktır. Gelgelelim, kitaptaki parazit aklımıza kazınan başka insanların anlattığı anılara sahip çıkabilir miyiz? Birazcık bunun üzerine kafa yormak istiyorum. Bazen bazı insanlardan öyle anılar duyarız ki cılız bir mum alevini rüzgardan korumak için sarıp sarmalarcasına sahipleniriz. Demek ki başka insanlara ait anılarda kendi anılarımız kadar benliğimiz için önemli olabilirler. Başta bahsettiğimiz kavanozdaki kırıntıları birbirimiz ile paylaşmamız kavanozumu olumlu anlamda doldurmayı sağlayabilir. Ne zamanki zindan gibi anılarımızın karanlığında kaybolursak belki o zaman başka insanlara ait anıların sıcaklığında yolumuzu bulmamız mümkün olabilir. Evrendeki bütün o hırgürden kutsal bir kalkan tarafından korunabiliriz. Hiç olmazsa dünyaya niçin katlandığımızın yanıtını bu sahte bellek içinde kefşetme imkanına sahibizdir. Bir koleksiyoncu titizliği içinde bize ve başkalarına ait anıları kavanozumuza koyarak, bir noktada bunların karışmasına izin vererek aradığımız yanıtları bulmaya yakın olabiliriz.
Sahte Bellek
Sahte BellekBlake Crouch · Doğan Kitap Yayınları · 2020209 okunma
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.