Gönderi

Babam'a....
"Baban öldüğünde, babası ölmüş olanlar ile babası hayatta olanların sana verdikleri taziyeler farklıdır. Babası hayatta olanlar düz, üzgün bir ses tonu ile taziyelerini iletirken, babası ölmüş olanların titreyen ses tonları yüreğine işler, konuşurken gözlerinin dolu dolu olduğunu, zihinlerinde hasretini çektikleri babalarının canlandığını, gerçekten de şu an neler yaşadığını çok iyi hissettiklerini anlarsın… ..... ............. Zira baba, hangi yaşta, makamda, mevkide olursanız olun arkanızdaki dağdır. Zira baba, bilhassa erkek çocukları için rol modeldir, taklit edilendir, onun gibi olmak istenen tek adamdır. ....................... Baban, şu dünyanın bin bir türlü dalaveresinin içinde sana yanlış yapmayacağından, seni başkasına tercih etmeyeceğinden, seni yarı yolda bırakmayacağından emin olabileceğin tek adamdır. ..................... Baban senin çocukluğundur, baban öldüğünde onunla birlikte çocukluğun ölür, bir zamanlar omuzlarında gezdiğin babanı omuzlarında taşıdığında, çocukluğunu taşırsın mezara. Babanın üzerine atılan her bir avuç toprağın seni yaşlandırdığını hissedersin.18. yüzyıl Alman edebiyatçılarından Berthold Auerbach’ın dediği gibi “çocuğu öldüğünde geleceğine, babası öldüğünde geçmişine veda eder insan”, zira baban kaç yaşında olursan ol, yanında çocuk olabileceğin tek adamdır. ................. Baban yerini başkası ile dolduramayacağın tek adamdır. Baban kokusunu özlediğin tek adamdır. ................ Babası hayatta olan bahtiyarlardan isen, git ve babanın ayaklarına sarıl, gönlünü hoş tut, onunla vakit geçir, ihtiyaçlarını gider, yaşlılığın verdiği halet-i ruhiye ile nefsine hoş gelmeyecek davranışlarını hoş gör. Sakın kırma, sakın incitme, sakın üzme… Ne kadar kıymetli olduğunu anlamazsın sen, onu ancak sarılacak bir babası olmayanlar anlar…"
Tuğrul Selmanoğlu
Tuğrul Selmanoğlu
·
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.