Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
“Her şeye rağmen, muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil; bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan gençlik görmemdir.” Sana dair okumak ve konuşmak ne kadar kıymetli… Şöyle durup bakıyorum da, onu tanıdığımızı zannederken ne büyük bir yanılgıdayız. Çanakkale Cephesi’nde verdiği büyük mücadeleyi biliyoruz, Enver Paşa ile arasında her daim gergin duran ipi de biliyoruz, ( Çanakkale’de Enver Paşa’nın tüm subayların yanına gidip Mustafa Kemal’in yanına gitmemesi, üstelik böylesine bir zafer kazanmışken ne kadar üzüntü verici ) peki ya arka planında yaşadıkları? Üzüntüleri, yalnız kalışları, sevinçleri, hastalığı, takatsizliği, bazen görünmeyişi… Con Sinov, twitterdan yakinen takip ettiğim ve söz konusu Atatürk’e atılan iftiralar olduğunda, bu iftiraları belgelerle yok edişine hayran kaldığım bir isim. Onun hazırladığı bilgiselleri okurken Atatürk hakkında ne kadar şey bilmediğimi, bazen yanlış bildiğimi öğreniyorum. Bu kez ise, “Yarının Adamı” ile yazar bize Atatürk’ün Şam’a sürgün edilmesinden İngilizlerin İstanbul’u işgal ettiği süreci anlatıyor. Klasik biyografilerdeki doğrusal zamandan uzak, gerçekleşen olayların arka perdesinde Atatürk’ün hiç duymadığımız yönlerini okura sunuyor. Örneğin Atatürk, ona Atam denmesinden hoşlanmazmış. Ne kadar ilginç değil mi, oysa biz ona hep Atam deriz. “Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak” sözünü asla söylemediğini bilir misiniz? Asıl söylediğinin “Milli kültürü muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak” olduğunu… Trablusgarp sürgününde ne kadar yalnız hissettiğini okurken gözlerim dolu dolu oldu. Memleket ve aile sevdasında, kimsesiz hissettiğinde dahi tüm fikri milletiymiş… Cumhuriyet’i kurma fikri henüz okuldayken zihninde yer etmiş, inkılap ve yenilik sevdası ezelden bakiymiş onda. Con Sinov, tarihi iyi okuyan biri olmasının yanında edebi açıdan da bence kalemi kuvvetli bir isim. Üslubu sakin, açık ve anlaşılır. Sıradan ve sıkıcı tarih akışının dışında kitabı okurken sanki gerçekten Trablusgarp’tasınız, ya da Çanakkale’de siperde. Bu bence çok büyük bir yetenek. İlerleyen zamanda yazardan Atatürk’ümüze dair daha çok kitap okuyup, onu daha iyi tanıyacağımızı düşünüyorum ve herkese kalpten öneriyorum.  
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i Anlamak
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i AnlamakCon Sinov · Masa Kitap · 2022949 okunma
··
229 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.