Gönderi
ÇALIKUŞU
“Bundan sonra, o da artık kendi ekmeğini kendi kazanan bir insandı. Kimse, artık ona, adına merhamet ve himaye denen büyük hareketi yapmaya cesaret edemeyecekti.”
Çalıkuşu romanıyla herkese iyi akşamlar … Bu kadar güzel, naif bir eseri bu kadar geç okumuş olmanın pişmanlığı ile bir miktar üzülsem de şimdi okumuş olmanın mutluluğu ile kendimi teselli edebilirim.
Gerçek bir hikayeden esinlenerek, ilk önce dört perdelik oyun olarak sahnelenmiş, sonrasında gazetede tefrika halinde yazılmış ve daha sonra kitap haline getirilmiştir. Cumhuriyet dönemi gerçekçi yönelimin ilk eserlerindendir. Ayrıca Atatürk’ün de tavsiye ettiği kitaplardan biridir. ( bu kadar bilgi yeter bence)
Çalıkuşu, her ne kadar aşk kitabı olarak bilinse de bir mücadele bir yalnızlık romanıdır aslında. Bir ayakta kalış, tutunuşun hikayesidir. Güçlü kadın nasıl olunurun en güzel örneği de diyebiliriz bence.
Anadolu insanın yaşayışını, sorunlarını hele bir kadın olarak yaşanılan sorunları çok güzel aktarıyor yazar. Çalıkuşu Feride’nin aile hayatından aşk hayatına ve öğretmenlik yaparken geçirdiği hayatına tanıklık ediyoruz. O şen, neşeli, kahkahası, muziplikleri eksik olmayan Çalıkuşunun hikayesini okurken yaşadığı hayata ortak oluyoruz, üzülüyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz, yeri geliyor gözümüz doluyor hüzünleniyoruz.
Tek başına köy köy, şehir şehir dolaşıp hem ayakta kalma mücadelesi hem de öğretmenlik görevini yerine getirmeye çalışma azmi, dönemin şartları ve başına gelen onca şeye rağmen pes etmeyip çabalaması takdire şayan gerçekten.
Dizisini hiç izlemediğim için sonunu merakla okuduğum bir kitap oldu. İtiraf edeyim Kamran ile olan bölümler bir an bitti sandım ve güzel son beklememeye başladım.
Hâlâ okumayanlar varsa bence çok geç kalmasın derim .
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.