Gönderi
Sezai Karakoç, önceleri şiirleriyle sevdiğim, diriliş neslinden bahsettiğini bildiğim biriydi ama yine de hakkında yeterli malumatım yoktu. Üsküdar Kitap Fuarı'nda İzdiham'ın standında bu kitabı görünce hemen aldım.
Biyografi türünde bir kitap fakat belli bir kronolojiyle hayatını anlatmıyor aslında.
Onun fikirlerine, kitaplarına ve kişiliğine fikir tutmak için, kitaplarının rehberliğinde yazılmış.
Uzun uzun diriliş neslinden bahsediyor mesela. Karakoç'un hayalindeki o nesil İlmi, irfanı, İslam'ı bir araya getirmiş parlayan bir nesil. Belli ki kendilerine dindar diyen bir kesimin bazı yönlerini hoşuna gitmiyor. İstiyor ki gençlik İslam'ın nuruyla parlasın, ahlakıyla, eğitimiyle, adalet duygusuyla, hoş görüsüyle önden gidenlerden olsun, ailesine, topluma ve ülkesine en kalbi duygularla faydada bulunsun. Kendisi de bir çok alanda bilgi sahibi, sosyoloji ve felsefeye ilgisi olan ufku çok açık bir kişilik. O şatafatlı ortamlardan her daim uzak durmuş, röportaj vermekten kaçınmış, insanları saatlerce ayakta bekletemem diye fuarlara bile katılmamış. Sürekli okumaya, öğrenmeye ve hizmet etmeye adanmış bir ömür vardı karşımda. Beşikten mezara okumak diyor, ilim diyor. Atalet hayatının hiçbir döneminde yok. Sadece bunlar değil, daha pek çok konudaki fikirlerini kitaplarından beslenerek anlatmış yazar.
İbrahim Varelci son derece akıcı bir dille anlatmış Karakoç'u. Onu her yönüyle ve tastamam anlatmış mıdır? Bunu bilemem ama onu tanımak isteyenler için önerebilirim. Sezai Karakoç okumaya yeni başlayacak olanlar için okuma rehberi de içinde. Onu anlamak Türkiye'nin son 60 yılını anlamaktır diyor yazarı. Düşünüldüğünde gerçekten ülkenin çok sancılı dönemlerine şahit olmuş, bu devirlerin ihtiyaçlarına merhem olabilmek için çalışıp, fikirler üretmeye çabalamış.
Bu kadar bilinir olmasına rağmen bu kadar tevazu sahibi çok az insan var. Şu sıralar toplu şiirlerini de okuyorum ve mest oluyorum. Şairliği ile de insanı kendisine hayran bırakan biri.
Vefat ettiği zaman Fatih'ten Vezneciler'e doğru yürüyordum. Şehzadebaşı Camii önünden geçerken bir kalabalık, hareketlilik gördüm. Kameralar vardı, cenazeden çok çekim tarzı şeyler geldi aklıma. Zaten duracak durumum da yoktu. Sonradan öğrendim ki Sezai Karakoç'un cenazesiymiş oradaki topluluğun sebebi. Cenaze namazı orda kılınmış ve yine aynı caminin haziresine defnedilmiş. İlk fırsatta ziyaret edeceğim. Nurlar içinde yatsın. İyi ki bu dünyadan bir Sezai Karakoç geçmiş.
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.