Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

247 syf.
·
Puan vermedi
Ray Bradbury'nin, ilk basımı 1953'de yapılan bu ünlü bilimkurgu romanı, aynı zamanda bir distopya olarak nitelendiriliyor. Televizyonların evlere girdiği o yıllarda insanların kitaplardan uzaklaştığını farkeden yazar, "Böyle giderse bu işin sonunun nereye varacaģı" düşüncesinden hareketle yazmış bu romanı... Adını, kağıdın yanıp tutuştuğu sıcaklık derecesi olan 451 Fahrenheit'tan alan roman, geleceğin teknolojiyle kurulmuş ve kurgulanmış dünyasında geçiyor. Bu dünyada iffaiyecilerin görevi uzun zamandır değişmiştir ve artık onların işi kitap yakmaktır. Bunu da "İnsanların mutluluğu ve toplumun huzuru adına" yaptıklarına inanmışlardır. Çünkü devlet, tüm vatandaşların mutluluğunu saģlamakla yükümlüdür. Bunun için evlerin duvarları birer TV ekranına dönüştürülmüştür ve orada acıya, üzüntüye, kedere yer yoktur. Hep eğlenilmektedir ve insanlar, devletin kontrolündeki bu ekranları hem sokaklarda hem de evlerinde izlemek zorundadırlar. Bu dünyada kitaplara yer yoktur. Kitap bulundurmak ve okumak, topluma ve devlete karşı işlenmiş büyük bir suçtur. Çünkü kitaba bulaşan bir insanın huzuru mutlaka kaçar. Tarih bunu defalarca kanıtlamıştır. Okumak, sorulara, sorular sorgulamalara, sorgulamalar ise sorunlara yol açar. Sorgulamaya başlayan insan, birşeyleri değiştirme.isteğine kapılır, bu istek de onu birşeyler yapmaya sevkeder. Devlet ise kimsenin huzurunun kaçmasına göz yumamaz Eğer huzuru kaçan biri olursa, diğer insanların huzurunu da bozmaması için (çünkü er geç bozar) onun icabına bakmak devletin görevidir. Guy Montag işini seven bir itfaiyecidir. Ancak yeni komşusu Clarisse'le tanışmasıyla tüm hayatı değişecektir. "İnsanların, uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne var? Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir mi?" "Mutlu olmak için ihtiyacımız olan herşeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Çevreme bakıyorum. Kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, son on ya da on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar." Bu sorgulamalar Montag'ı nasıl bir yola sevkedecek ve asıl önemlisi o yolun sonu nereye varacaktır? Totaliter sistemlere, baskıya, sansüre, algı yönetimine karşı keskin eleştiriler getiren, fakat bunlar karşısında sessiz kalan bireyi ve toplumu da içten içe suçlayan bir distopya... Okunması gereken ve çok ta okunan bu kitabı, İthaki Yayınlarının Zerrin ve Korkut Kayalıoğlu na ait çevirisinden okudum. Fakat çeviriyi beğenmedim. O yüzden bu çeviriden okumanızı tavsiye etmem. Aynı yayınevinden çıkan farklı bir çeviri daha varmış. Demek ki çeviriyi beğenmeyen okurlar çoktu ki, daha sonra başka bir çevirmenle çalıştı yayınevi... Okuyacak olanlar onu tercih ederse daha iyi olur diye düşünüyorum.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 201789,7bin okunma
·
59 görüntüleme
Serdar okurunun profil resmi
Evet eskiden Televizyonun insanı daha önemli şeylerden alıkoyduğu ve insanlar arasında yapılan sohbeti azalttığı konuşulurdu. Artık bugün İnternet, Sosyal Medya vs derken bu sorun nirvanaya ulaştı. Tabi ki bu teknik gelişime salt kötü diyemeyiz, yararları da var fakat sanırım önemli olan kontrolün bizde olması. Eğer kontrolü kaybetmezsek ve mümkün olduğunca yerinde kullanırsak sorun yok fakat kontrol karşı tarafa geçince artık bu bir bağımlılık oluyor ve bir nevi kölesi oluyoruz. Bu da bizim zamanımızı daha faydalı meşgaleler ile geçirmekten alıkoyuyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.