Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Köle efendisini yönetirse; fıçıda felsefe yapmanın imkanı üzerine.
Ya da daha Marksist bir deyişle “Atina ve Korinthos’ta beş parasız” *** Bu inceleme daha ziyade kitapta örnekleri görülen Kinik felsefenin ilkelerine yöneliktir. Yer yer kitabın sunuş kısmından ve kitabın içinden örneklerle Kinik felsefeyi kendimden de yorumlar katarak açıklamaya çalıştım. İyi okumalar diliyorum şimdiden. *** Diyojen isminde bir filozofu duyanlarımız/bilenlerimiz vardır illa ki. Hani şu fıçıda yaşayan, pejmürde bir harmani giyen, “köpek” lakaplı (Platon’a göre ise “delirmiş Sokrates”) Sinoplu Diyojen. Kitabın isminde de yer alan fragmanlar (söz konusu kişilerden geriye kalmış gerek onlara ait sözlerden gerekse de onlara yönelik gözlemlerden vs. meydana gelen birtakım nispeten kısa anekdotlar) yukarıda bahsini açtığımız filozofumuz Diyojen (MÖ yaklaşık 412-323) ve onun öğretmeni olan Antisthenes’ten (MÖ yaklaşık 445-365) geriye kalan düşünsel mirastır. Bu miras aynı zamanda da bugün Kinizm dediğimiz, teoriden ziyade uygulamaya yönelik felsefi akımın temelini ve ilkelerini oluşturmaktadır. Peki nedir bu Kinik felsefe ve onu tartışmalı kılan ilkeleri nelerdir? Gelin maddeler halinde biraz daha derine inelim. + Kurucusunun belli olmadığı Kinik felsefenin kökeni Sokrates’e kadar uzanır. Bunun temel nedeni Sokrates’in takındığı (ve akabinde Kinik filozofları büyüleyen) yaşam pratikleridir (sertliği, hislerini önemsememesi, erdem anlayışı vs.) denebilir. Kurucuları her ne kadar belirlenemese de düşünsel altyapısını oluşturan öncü isimleri Antisthenes ve Diogenes’tir. + Kyon(köpek) ve Kynikos(köpek gibi) kelimelerinden ve Antisthenes’in ders verdiği yer olan Kynosarges Gynasium’dan türemiştir Kinizm ismi. + Temel etik anlayışı ve şiarı “hiçbir şeye ihtiyaç duymamak en büyük zenginliktir” şeklindedir. Kanaatkarlık ve kendine yetme erdemidir Kinizm. “Bu felsefe için erdemi arzulayıp kusurdan kaçarak onurlu bir yaşamı seçmek yeterlidir, çok kitap okumaya gerek yoktur.” (s.21) + Sonraları Stoa felsefesinin belkemiğini oluşturacak olan “doğaya göre” ölçütü Kinizmin merkezinde yer alır. Buna göre, çoğunluğun kanaatine göre değil, doğaya göre yaşamak gerekmektedir. İnsan mutluluğu kendi dışında bir yerde aramamalıdır. Kinik olmak isteyen biri zihnini her şeyden önce kendisine ve Tanrıya odaklar. Doğaya dayanan mutluluk ve özgürlük esastır Kinikler için. + Kinizmi onun bir ölçüde halefi olan Stoacılıktan ayıran özellik büyük ölçüde ilkelerin uygulamalarında ortaya çıkan katılıktır. Stoa felsefesi uygulamada nispeten daha esnektir. Kinizm ise çok yüksek oranda katı birtakım ilkelerin uygulanmasına dayanır. Böyle olması onu daha ütopik kılarken aynı zamanda da toplumun geniş kesimlerince kabul görmemesine, üstelik itici bulunmasına bile neden olagelmiştir. Tek bir örnekten yola çıkılırsa, Kinikler zenginliği ve malvarlığını katiyen reddetmekle birlikte Stoacıların bazıları (örneğin Seneca) zenginliği ya da daha genel anlamda maddiyatı reddetmezler, aksine onu bilge kişinin yararına kullanabileceği bir şey olarak görürler. + Kinizm için yukarıda bahsettiğimiz, toplumun geniş kesimlerince kabul görmemek aslında bir sorun teşkil etmez. Zira Antik Yunan’da kutsal bir önem atfedilen ‘vatandaşlık’ kavramına Kinikler farklı bir yaklaşım getirirler. Onlar belirli bir ulusa ya da topluma ait olmaktansa dünyaya ait olmayı benimsemişlerdir. Diyojen’e nerelisin diye sorulunca “Dünya vatandaşıyım” demesi bunun en belirgin örneğidir. Günümüz anlamında milliyetçilik anlayışını (ulus-devletlerin tekelini dayatmaya çalıştığı bir uluslararası düzende) temelden sarsan bu yaklaşımın o dönemde olduğu gibi bugün de kabul görmesi çok ama çok zordur. Benzer şekilde, Kinikler sadece vatandaşlık kavramına karşı çıkmakla kalmamışlardır, herhangi bir yerde kökleşmiş olan politik toplum düzenini ve iktidarı kesinkes reddetmişlerdir. + Kinik ilkeleri tam anlamıyla benimsemiş kimselerin Carl Gustav Jung’un kişilik kuramında yer alan persona arketipi açısından birer istisna ve anti-tez oldukları ileri sürülebilir. Persona arketipi toplumsal maske anlamına gelir, toplum ile uyum içinde yaşayan, toplumsal pratikleri yerine getirmede herhangi bir problem yaşamayan kimseler için ‘persona’sı sağlıklı bir şekilde gelişmiştir’ yorumu yapılabilir. Kinikler, geleneksel olan ve toplumun geniş kesimlerince kabul gören normları reddettiği için persona’sı oldukça zayıf, güdük kalmış kimselerdir. Onlar toplumun gizli saklı addettiği her şeyi toplum içinde yapmayı ilke edinmişlerdir (cinsel ilişki dahil). + Kinizmin mimarlarından Antisthenes’e göre erdem öğretilebilirdir ve edinilince de yitirilemez. Erdem bir eylem işidir, lafa veya bilgiye ihtiyaç yoktur. Erdem mutluluğu sağlamaya yeterlidir. Bilge kişi toplum içinde eylemlerinde insanların koyduğu yasalara göre değil, erdem yasasına göre hareket edecektir. + Son olarak ve her şeyden önemlisi, Kinizm son tahlilde zihni ve bedeni özgürleştirme sanatıdır. Örnek vermek gerekirse, Diyojen korsanlar tarafından kaçırılıp köle yapılmasına karşın köle olduğunu kabul etmez ve şöyle der: “Antisthenes’in beni özgürleştirmesinden beri artık bir köle değilim.” O artık zihnen özgür bir insandır, diğerleri ne derse desin. Bir başka örnek ise köle olarak Kseniades’e satıldıktan sonra efendisini (ve ailesini) köle yönetir gibi yönetmesidir. Son kertede kim özgür kim köle yorum sizin. *** Son olarak kitaba dair birkaç bir şey eklemek istiyorum. Kitap 224 sayfa olarak gözükmesine rağmen aslında 164 sayfadan oluşuyor, muhtemelen hesap yapılırken sunuş ve kaynakça kısımları da hesaba katılmış. Sunuştan sonraki ilk 43 sayfa Antisthenes’e yönelik fragmanlardan oluşurken, 43 ile 164 arası Diogenes’e ayrılmış. Benim gibi felsefeye meraklı, ilk defa fragmanlar şeklinde yazılmış Kinik felsefeye dair bir kitap okumak gibi gerekçeleriniz varsa kitabın oldukça sade, akıcı ve sıkıcılıktan uzak olduğunu söylemem gerekir. Kinik felsefe ilkelerine yorumda bulunmam gerekirse, bu ilkeler oldukça katı olmakta birlikte; akıllı telefonlarımızdan bir gün uzak kaldığımızda bile paniğe kapıldığımız günümüzde ‘nasıl evimizden, malımızdan ve mülkümüzden azade yaşarız?’ sorunsalını pratiğe dökmek yani Kinik felsefeyi bugün uygulamak oldukça zor gözükmektedir. Yine de bana hiç de imkansız gelmiyor açıkçası; bunun en büyük kanıtı kitapta bolca örneğine rastlayacağınız Diyojen’in ta kendisi! Kinik ilkelerin hayatınızın hiç değilse önemli bir safhasında kayda değer bir rol oynayabileceğini düşünüyorum ve herkesi Kinik felsefenin meyvelerinden kendi yaşamına uygun bir şekilde nemalanmaya içtenlikle davet ediyorum. Keyifli okumalar…
Kinik Felsefe Fragmanları
Kinik Felsefe FragmanlarıAntisthenes · İş Bankası Kültür Yayınları · 2020270 okunma
·
366 görüntüleme
Kalesine Fedai Neokorteks okurunun profil resmi
Çok güzel ve akıcı bir inceleme olmuş. Kaleminize sağlık:)
Samet okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.