Habertürk'ün Başrol adlı belgeselinde Ressam Ahmet Güneştekin'in şöyle bir konuşması geçiyor; "Birgün Yaşar Kemal ile Gülhane parkında gezerken bana darphanenin hemen dibinde bir bankı gösterdi. Biliyor musun ben İstanbul'a ilk geldiğimde bir hafta gibi bir süre bu bankta uyudum dedi. Otele verecek param yoktu. Yastığım ise İnce Memed'di." Benim yastığım değildi fakat İnce Memed'i okuduğum süreçte hep benimleydi. Metroda, otobüste, okulda, evde, markette... Her yerde. Kitap yorumumdan önce Yaşar Kemal'den biraz bahsetmek istiyorum. Kendisi Kürt kökenli Türk edebiyatının en büyük yazarlarından birisi. Hatta Türk edebiyatının Tolstoy'u, Dostoyevski'si, Homeros'u... Sadece Türk edebiyatı değil Dünya edebiyatı için büyük bir servet. Kitapları 40'tan fazla dile çevrilmiş. Halkın psikolojik çalkantılarını, toplumsal gerçekleri, sefaleti, zulmü, Çukurova'yı ve daha fazlasını eserlerinde görmemiz mümkün. Kitap yorumuma gelecek olursak: İnce Memed Yaşar Kemal'in değişiyle "içinde başkaldırma kurduyla doğmuş" bir insanın, "mecbur adam"ın romanı. Olaylar Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde geçiyor. Kitap buram buram Çukurova kokuyor. O kadar zengin betimlemeler var ki Çukurova'ya ışınlanıp karış karış gezmek istiyorsunuz. Töre, acı, zulüm, sefalet çok tanıdık. Yaşar Kemal'in kalemi çok sade, anlaşılır. Hatta çoğu yerde yöresel dil kullanmış. Bizden bir dil kullanmış... Kitap İnce Memed'in Abdi Ağayı vurup dağa çıkmasıyla başlıyor. Eşkıyalık hayatı, aşk hayatı, direnişiyle devam ediyor. Aslında sadece ilk kitapla sınırlı kalsa da İnce Memed'i yine bu derece severdim diye düşünmedim değil. 4 cilt ama emin olun çok çabuk bitecek. 4. kitabın sonuna doğru her sayfayı iki defa okudum. Bitmesin istedim. Aslında olaylar tekerrür ediyor. Fakat ne bileyim adalete, başkaldırıya, direnişe açım galiba. Abdi Ağa gitti, Hamza geldi, o gidince de başkası gelecek sözü en büyük gerçeklik. Gelenin değil sistemin değişmesi gerektiği gerçeğini gözler önüne seriyor bu söz. 32. Gün Arşivi'de Mehmet Ali Birand ile Yaşar Kemal'in bir röportajına denk gelmiştim. Yaşar Kemal'in uzun yıllar çalıştığı gazetenin Yaşar Kemal'e vatan haini demesi üzerine şöyle diyor; "Onlar vatanseverse ben bin katı vatan hainiyim. Onların köşe yazıları bitecek ama ben İnce Memed'ime güveniyorum. Benim İnce Memed 'im daha 50 yıl ocak başlarında okunacak." Umarım herkes bir gün bu mükemmel eseri okur. Nice Yaşar Kemallerimiz, nice İnce Memedlerimiz olsun. Kitaptaki en sevdiğim #alıntı "İnsanlar her şeye, her şeye başkaldırmalı, diyordu. İnsanlar böyle uyudukça, insanlar böyle zulüm altında inlemeye devam ettikçe insanlığın bir sinekten ne farkı olur, insanlar, eğer en küçük bir haksızlığa, bir zulme başkaldırmayı akıl etmezlerse, insanlık bundan böyle daha da beter hale düşecektir." #YaşarKemal Rahmetle...

İnce Memed Seti (4 Kitap)Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20211,546 okunma

·

644 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.