Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
12.yy’da inşaatına başlanan ve 200 yıldan fazla sürede tamamlanan dev Notre Dame Katedrali’ni, Paris şehir planlamacıları bakımsızlığından ötürü 19.yy’da yıkmak istiyorlar. Victor Hugo, halkın ilgisini buraya çekmek ve katedralin yenilenmesini sağlamak amacıyla 6 ayda, 11 kitaptan oluşan, Türkçesi 650 sayfalık bu romanı yazıyor. Başarılı da oluyor, 1831 yılında romanın yayımlanmasının ardından katedral yenileniyor. Romana konu edilen hikayenin çıkış noktasının, katedralin bir duvarında halen yazılı olduğu söylenen yunanca “ANAΓKH” kelimesi olduğu belirtiliyor önsözde. Anlamı ise; “önüne geçilemeyen kader”.. Roman, benim bulabildiğim 20’den fazla film-müzikal-dizi-animasyon filmine uyarlanmış. Ben şimdiye kadar hiçbirini izlemeden kitabı okudum ve iyi ki de öyle yapmışım. Şöyle mükemmel kitapların sonlarını bilmeden okuyacak kadar dijitalden uzak olduğum için kendime müteşekkirim:) Konuyu yazmayacağım, bilen biliyor bilmeyen tanıtım bültenini okuyup öğreniyor. Ben kitabın etkisini anlatmak istiyorum sadece. Öncelikle bir romanın içinde aşkın varlığı benim için romanı direkt güzelleştirir. Ama öyle yeni nesil minnoş aşklar değil; böyle iç sızlatan dramatik aşklar, imkansızlıklar… Böylesine kıran kıranası aşkların yani. Ruhumuz arabesk! Katedralin bir duvarısınız sanki romanı okurken. Hem oradasınız öylesine gerçek, hem nefes alamayacak kadar kopmuş hayattan. Kıpırtısız, nefes almayı unutan, sadece okuyan. İç çeken bazen. Bazen gözleri dolan. Bazen kendini orada birilerinin yerine koyan. Etkisinden çıkamayacağınız, harika bir dramatik roman. İyiliğin karşılıksız kalışları, aldanışların acı sonuçları, güzelliğin yanında mutlaka ki o kibrin varlığı. Karşılıksız aşkın bir tarafta zorbalığa dönüşürken öte yanda nasıl kendinden vazgeçişe kadar vardığı.. Ayrıca roman, 15.yy’daki Fransa’nın fiziki ve sosyal yapısı hakkında ayrıntılı bilgiler içeriyor. O yıllardaki günlük yaşamın ayrıntıları ilgimi cezbederken az biraz kesintiye uğratan kısımlar da vardı. Hristiyanlık dinine ait bilmediğim çok fazla terim zihnimi yorarken, hiç adım atmamış olduğum Fransa’daki tarihi yapıların ayrıntılı tasviri bazen hayal gücümü zorladı. Tarih de sevmem zira. Roman okumak, başka bir boyuta geçiş. Hayatın rutininden en güzel kaçış. Böyle başyapıtları okumanın ise tarifi imkansız.
Notre-Dame'ın Kamburu
Notre-Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201832,6bin okunma
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.