Gönderi

Son Kut Atatürk Canlı ölü gibi çırpınıyorlar! Kimler mi? Zalimler! Onları canlı ölüye çeviren sır nedir? Yaratan tarafından kut verilmiş ruhların ruhunu nefsini soyunarak o ruhları ve sırrı bir elbise olarak giymek nedir? Bilir misiniz? Yaşayan ve yaşatan bilir. Ayarı bozulan düzenin dengesini sağlamak için en uzun gecede mahşer denizine gemi indirmek, zalimlerin amiral gemisini batırıp zalimlerden birini boğup, diğerlerini canlı ölülere çevirmek nasıl bir güç ve sırdır! Bilir misiniz? İnsan us sınırlarını zorlar ve anlatması da bir o kadar zor. Kut ayarlarının insanlığın önüne koyulmasının karşısında hangi güç tutunabilir? Tüm yaşamı bu sır üzerine bir çaba ile geçmiş bir yüreği kim susturabilir? Bunu herkes düşünsün. Zalimler ve taşeronları neden canlı ölü gibi çırpınıyorlar? 12 Eylül 1980 tarihinde dokuz yaşında bir çocukken kendi askerimizin doğrultuğu silahın yarası ile büyüdüm. Bu silahı bana doğrultanın kim/kimler olduğunu araştırarak geçti yaşamım. Yaşam çok yaratıcı olduğu için bu zihniyetin içine girme şansı verdi. Bankaların da çalışma fırsatı buldum ve karanlık sicillerini o zaman tuttum. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardında kim olduğunu buldum. Anladılar. 12 Eylül 2012 tarihinde beni işten sebepsiz çıkarttıkları gün kendi ayaklarına kurşunu sıktılar. Sonra hiç tereddüt etmeden mücadelemi tek başıma başlattım. İçinden gelen ses beni nasıl yönlendirdi ise onu çekinmeden yazdım ve yaptım. Aşağıda ki şiirlerin sırrı nedir? Yaşandığı gibi yazıldı, yazıldığı gibi yaşanıyor. Yaşamsaldır. Kendi adıma hiçbir iddiam yoktur. Kişisel bir beklentim yoktur. Gönüllü danışmanlık hizmeti veriyorum vatanım ve ulusumuzun geleceği adına. Kendimi tehditler alacak kadar feda etmiş birisiyim. Adamın kolunu bacağını keserler, sen kimsin bu banka ile başa çıkabilir misin? Tehdidi telefon konuşması olarak kayda geçti. Adalet adına mahkemeler ve hakimler bunun üstüne gitmediler. Ya da gidemediler. Çünkü o bankada çalıştığım zaman yaşadığım ayrımcılık adına destek istediğim avukat bu tehdidi yaptı. Ya da onun adına birileri yaptı. Geri adım atmadım. O gün kabusun ne olduğunu öğrendiler. Mahşer Denizi* Gönülden kopan bir derya bu Mahşer denizine döndüğünde Kurtulanlar da olacak Alabora olup boğulanlar da Sular durulduğun da Bir gemi daha çoktan kalkmış olacak Sağ kalanlarla Bu şiir yazıldığında ilk anda ne anlama geldiğini bende anlayamadım. Kitaba bu bir sırdır. Çözün diye yazmışım muhatabı zalimlere. Mobbing Bank kitabımın ilk sır şiiridir. Bunu ilk açıkladığım zaman işte mehdi geldi diye beni sahiplenmek ve kullanmak istediler. Bunun geleceğini biliyordum. Sonra o yalanın şiirini de yazdım. Bir daha karşıma çıkamadılar. Kitabımı ve mücadelemi gizleme ve engelleme çabaları boşunadır. Hedefine ulaşmıştır. Sonuçlarını yaşatıyor. Kitabın insanlara ulaşmasını engellediler. Bende kitabı satır satır sosyal ağlarda onları kendi silahları ile vurmak için harekete geçtim. Etiketleyerek yazdım ulaşabildiğim kadar dünyanın her yerinde insanlara ulaşmaya devam ediyorum. Hatta kitap bir MUHTIRA ve MANİFESTO şeklinde yazılmış bir kitaptır. Son yirmi yılda ülkemizi yöneten iktidar ve sermayeye birlikte verilmiş bir muhtıradır. Muhalefetin böyle bir olayı dile getirmemiş olması dünya tarihinde bir ilk olduğu halde muhalefetin kime hizmet ettiğini göstermeye fazlasıyla yeterlidir. Medyanın bunu görmeyen maymunluğunu anlatmaya bile gerek yok. Yal yedikleri yere ihanet eder mi? Çünkü mobbing bank genelin yararını savunuyordu. Ayrıcalıklı olanlara bir medyan okumadır. Atatürk'ün Nutuk kitabının devamıdır. Atatürk Nutuk kitabını bir mücadeleyi önce yaptı sonra yaşandığı gibi yazdı. Mobbing Bank o yarım kalan devrimleri tamamlamak için yeni bir mücadeleyi başlatmak için yazıldı. Toplum bunu sahiplendiği gün yarım kalan devrimler tamamlanmış olacak. Türkiye Cumhuriyeti insanlık devrimi adına sonsuza kadar yaşayacak. Hukuk ilke olacak. Temsile kim seçilir ise seçilsin hukuk dışına çıkamayacak. İkinci sır şiir; Bir Gemi Daha Kalkacak Anadolu'dan** Bir gemi kalmıştı bir zamanlar O gemi Bandırma gemisiydi Bandırma Anadolu'dur O gemi şimdi biraz su almıştır Yalnız su aldıranın da Su neden alıyor diyenin de Aynı olduğu bir çağda Bir gemi daha kalkacaktır Yerini bir yaratanın Birde Türklerin bildiği yerden Aynen yazıldığı gibi yaşandı, yaşanıyor, yaşanacak. Zalimlerin tümü yaşattıklarını yaşamadan ölmeyecek. Kötülük adına ibret olmak adına yaşamak zorunda kalacaklar. Utanacak yerine dibine girmek isteyecekler. Dünya onlara dar gelecek. Cehennemi bu dünyada yaptıklarının karşılığı olarak yaşayacaklar. İyilik adına en uzun yaşayan insan gibi kötülüğün ibreti olarak en uzun yaşayan bu zalimler olacak. Türklere kutu yaratan verir. Bunu en iyi zalimler anlar. Onların anlayacağı dilden yanıtını ibretlik bir yanıt ile yaratan verdi. Bunu bu toplum henüz anlayamadı. Birilerinin çıkıp kendini tanrının yeryüzünde ki gölgesi, temsilcisi gibi dayatmalar yoktur. Her görev yaşamsal olmalıdır. Son kut Atatürk'e verilmiştir. Bunu hatırlamak ve ona sahip çıkmak yeterlidir. Atatürk yenilmezdir. Atatürk'ü yenmek isteyenler ya Atatürk'e düşman olmak zorundadır ya da Atatürk ile aldatmak zorundadır. En tehkileli ve sinsi olanları Atatürk ile aldatanlardır. Çünkü onun kutu karşısında çaresizler. Bugün o ruh yeniden beden beden sarıyor Anadolu da her yeri. Atatürk ile aldatanlara aldananların ve düşman olanların çok olmasına onların bizden çaldıkları maddi güçlerine güvenmek beyhude bir çabadır. Hile hiçbir zaman kazanamaz. Partisiz parlamenter sistem tek çözümdür. Bunu ilk dile getiren Atatürk olup bunun sahiplenmesi gerektiğini gerekçeleri ile savunan ilk kişiyim. Bir gün herkes o çözümün etrafında birleşmek zorunda kalacaktır. Son kut Atatürk bunu Amasya genelgesinin açıklandığı zaman kendisine siyasi partiler olacak mı? Sorusuna bizim siyasi partilere ihtiyacımız yoktur birlik ve beraberliğe muhtacız demiştir. Cumhuriyet Halk Partisi geçici bir araçtır ve ömrünü tamamlamıştır. Atatürk sonrası hilenin hizmetinde çok partili bölünmüşlüğün önünü açarak insanlık devrimini koruyamamıştır. Son kut Atatürk bizim partilere değil birlik ve beraberliğe muhtacız neden dedi? O günler geldi. Acıyı biraz daha artıracak yeni ihanetler sahne alacak yalnız ömürleri çok uzun olmayacak. Hakikatin karşısında hiçbir hileli senaryo başarıya ulaşamaz. Kuklalar iplerinin oynatıldığı kadar hareket edebilirler. ]•[ Anadolu da zulme karşı mutlaka bir asi çıkar. Bu kadim topraklar kadim bir ulusundur. Toprak bütünlüğününden yana olmayan her hile yine kaybedecektir. Yaratan zulme karşı mücadele veren o düşünceyi sahiplenerek zalimlerin hakkından gelecek birine zamanı gelince o kutun gerçekleşmesine mutlaka fırsat verecektir. Son kut Mustafa Kemal Atatürk olup bundan sonra ki süreçte ise onun ilkelerini yeniden devrime dönüştürecek insanlık yararına dünyaya huzuru yeniden getirecek bir temsili bir vücutta yeniden ortaya çıkaracaktır. Şartlar oluşmuş olup o günler çok yakındır. Can çekişen zalimlerin ve onlar adına taşeronluk yapan uşakların telaşı bundandır. ] Önder KARAÇAY [ * O gemi Mobbing Bank kitabıdır. İlk sır şiir budur. 12 Eylül 2012-21 Aralık 2015 tarihleri arasında yazıldı. Bu kitabın piyasada olmama sebebi budur. Şu anda bu kitabın yazarı olarak kendim bile anlaşmam olduğu yayın evinden bu kitabı alamıyorum. Çünkü zalimler ne olduğunu çok iyi anladılar. En büyük faturayı onlar hak etmişti ve onlara bir sır ile çıkardı. ** 19 Mayıs 2015 tarihinde yazıldı. O gemi 21 Aralık 2015 tarihinde mahşer denizine indi. 2016 Ocak ayında zalimlerin amiral gemisinin itibarını batırdı. Aynı ayın içinde zalimlerden birinin ibretlik olsun diye canını aldı. Kalan zalimlerin tümünü canlı ölülere çevirdi. Ondan sonra sonun başlangıcı süreç yaşattıklarını yaşayacakları süreç başladı. Sona az kaldı. Son kutun ilkeli fikri yeniden kazanacak.
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
·
116 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.