Gönderi

140 syf.
8/10 puan verdi
“Kitap okuyarak içimde yükselen duyguları bastırmayı tasarlıyordum.”
Kitaba başlarken ön yargıyla yaklaşmıştım. Çünkü yazarın ne anlatmak istediğini anlayamamıştım. Ve kitabı defalarca yarım bıraktığımı söyleyebilirim. Ancak birinci bölümü iki defa okuduktan sonra tam anlamıyla ne demek istediğini anladığımı itiraf etmeliyim. Keşke okumaya başlamadan önce birisi bana “ikinci bölümü bitirmeden birinci bölümde ne dediğini anlamak için çok uğraşma” deseydi de bende bu kadar yırtınmasaydım anlamaya çalışmak için. Kısacası birinci bölümü çok dikkatli okuyun ama ilerleyişe çok kafa yormamaya çalışarak :) Kitabın konusuna gelecek olursak. Yazar Varoluş sancıları ve burnu büyük egoları ile baş etmenin yolunu, zavallılık mertebesiyle kendini yüceltmekte bulan bir adamın, kendini toplumdan soyutlayarak yer altına hapsetmesini konu ediniyor. Yazar karakterine öylesine hakim ki, sanki onun ciğerleriyle nefes alıyor gibi hissediyorsunuz okumaya devam ettikçe. “Hasta biriyim ben…” diye başladığı kitabı okurken insan olmaktan nefret etmeye başlıyorsunuz. 200 yıl önceki insanların bugünün insanı ile aynı duygu ve düşüncelerde, aynı çıkmaz sokaklarda dolaştığına şahit oldukça daha da hayretiniz artıyor. “Farkındalık hastalıktır” diyerek 200 yıl önceden günümüz insanının acıyan yanlarını mutluluğun aslında cehalette olduğunu çok etkili bir şekilde anlatmış. “Aydın insanlar” diye tasvir ettiğimiz genelde okuyan yazan düşünen kesimin tüm kusurlarını, daha doğrusu taktıkları maskeleri tüm çıplaklığı ile yer altından haykırmış hissi uyanıyor kitabı bitirdiğiniz zaman. Başlarda ne kadar ön yargılı davransamda kitabı bitirdikten sonra keşke kitabı defalarca yarım bırakmasaydım dediğim bir eser oldu.Umarım siz benim yaptığımı yapmayıp kitabın tadını çıkartarak okursunuz. Keyifli okumalar:)
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129.9k okunma
·
70 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.