Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kültürel sömürü düzeninde Doğu ve Batı ilişkisini gösteren bir Sordel diyalektiği vardır. O da şudur: "Batılı, Doğulunun kül- tür, tarih ve şahsiyetini yadsımamalıdır. Çünkü bu durumda Doğulu savunmaya geçer. Batılı öyle bir şey yapmalıdır ki Doğulu kendisinin olumsuz olduğuna, kendisinin ikinci sınıf ırk, Batılınınsa birinci sınıf ırk olduğuna inansın. Batılının aklı vardır; düşünür ve üretir. Doğuluysa sadece şiir söylemeli, tasavvufla ilgilenmelidir.” Oryantalistlerimizin çoğu işte bu nedenle, sufilerimize ait eserlerin yazma nüshalarına bu kadar önem vermekte ve her birini on defa tashih etmektedirler. Oysa bilimsel içerikli yazma nüshalarımızın yüzde yetmiş dokuzu kütüphane raflarında çürümekte, farelere yem olmaktadır. Kimsenin bun- lardan haberi yok! Doğuluya, sadece zihinsel, soyut ve melankolik duyguların işine yarayacağını, gökten yere ve hayata geldiğinde Batı'nın sistemlerine tâbi ve Batı'nın ürettiklerini tüketmeye muhtaç olması gerektiğini anlatmak için dünyayı iki bölüme ayırmışlardır: Murdar ve çirkin olan maddî dünya Batı'ya; maneviyat, ebediyet' ve metafizik dünya ise tümüyle Doğu'ya aittir. Doğu ile Batı dünyasını işte böyle taksim etmişlerdir.
Sayfa 25 - Fecr yayınlarıKitabı okudu
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.