Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kuklalar Kuklalar iplerinin oynatıldığı kadar hareket edebilirler. Kukla yaratanlar ve kukla oynatanlar farkını anlatacağım. Bizden bir gerçek konuya hiç yabancı değiliz. Yeni kukla çeşitleri çıktı, haberi olmayanlar, anlamayanlar olabilir. Çünkü itina ile renk vermeden çalışıyorlar. Sık sık milli irade panayırı düzenler, hak, hukuk, adalet, demokrasi ve sizin işinize yarayacak kendi işlerine asla gelmeyen slogan ve vaadler ile işi götürürler. Hukukun adaleti genelin yararına hesaplaşarak sağlamak olduğunu gizlerler. Çünkü onların hukukunun ayrıcalıklı olanların hukuku olduğunu mağdur edilenler asla anlayamazlar. Gelelim yeni kukla çeşitlerine; Rol çalan kukla, rol kaptıran kukla, ödül kukla, kulağına fısıldanan neyse onu oynayan kukla, stepne olarak kullanılan kukla, naz yapan kukla... Say say bitmiyor. Şimdilik bu kadarını gördük, bakalım bu potansiyel ileride ne tür kuklalar daha üretecek. Birde kukla destekçileri var. Dün başka bir medyada başka bir kukla umut diye alkış tutuyorlardı, bugün başka bir kuklayı başka bir meydanda yine umut diye alkışa boğuyorlar. Sömürge edilmiş toplumlarda bu manzara hiç değişmez. Adına da demokrasi tecelli etti diyorlar. Kendini muhtaç bırakacak, bir yerlere müşteri yaparak soyduracak kuklaları çok seviyor bunlar. Adeta kukla yaratıcısı gibiler! Aynı zamanda kukla boğucu bunlar, birini öldürüp birini onun yerine yaratıyorlar. Boğulacak olanın kendileri olacağını idrak edemeyecek kadar idrak kanalları televizyon kanalları ve yazılı medya ile tıkanmış kitleler bunlar Bir kukladan kurtulamadan diğerini hazır ediyorlar, kukla sıkıntısı çekilmesin biri arıza çıkartır ise yedeği olsun diye çok sıkı çalışıyorlar. Stepne kukla çok neticede! Kukla olmak için takla atanlar sıraya girmişler, partiler halinde kullanılma sıralarını bekliyorlar! Kukla tedarik zinciri çok başarılı çalışıyor. Ülkeye demokrasi, huzur, hak, hukuk, adalet, para, yatırım başka türlü nasıl gelir? Kuklası bol bir toplumun haliyle kuklacısı da güçlü oluyor. Temiz para yatırıyor daha fazlasını almak için. Haliyle hiçbir kuklacının sırtı yere gelmiyor. Bir asır önce kuklacıların kuklaları ile birlikte sırtını yere getiren kahramana bugün düşmanlık yapılıyor. Kuklalar genelin yararına hesaplaşma yerine helalleşmeye yatkın eğitilir, pazarlık günü ne yapmaları gerektiğini bilmeleri için. Çünkü bir önceki kullanın yaptıklarını da toplumdan gizlemek gibi ayrı bir görevleri daha var. Kendilerinden sonrasını da düşünürler! Al gülüm, ver gülüm kuklaları bunlar. Gül'ün ömrü az olur yalnız yeni gül yetiştirme konusunda çok ileri düzeyde tecrübeli bunlar. Uzak erimli uşak yetiştiren kukla okulları bile var. Bulur, eğitir zamanı gelince medya sunumu ile kahraman yapar ve hadi koçum göreyim seni diye sahaya sürülür kuklalar. Onlarda ceketi çıkartır, kolları sıvar, göreve koyulurlar. Daha ne istiyorsunuz? Sizin için kendini parçalayan biri var, ne duruyorsunuz kenetlenin etrafında. Biz bugüne kadar böyle bir kahramanı nasıl bulup çıkartamadık içimizden diye ah vah ederek kenetlenir o kuklayı başlarına bela ederler. Kukla yaratan kendileri olduğu halde yine de yaratana kuklacı memnuniyeti duasını eksik etmezler kendilerini kuklasız bırakmıyor diye! Yaratan başımızdan sizi eksik etmesin diye. Her kukla aynı zamanda yaratanın yeryüzünde ki gölgesi değil mi? Toplumlar işte böyle hastalıklı yapılardır, toplumlar toplum mühendisliği ile hasta edilir. Bu bir sağaltım değil, hasar tespit raporu öncesi durum görüntüsüdür. Herkes sözle resim çekemez. Çekmek istemez. Gerisini bizim gibi düşünenler tahmin edebiliyor. Bunun sesi uzun yıllar sonra çıkacak eğer ömrümüz yeter ise onu da yazarız. Son sözü bir gerçeklik tesbiti ile bitirelim. Kukla yapanlar ile kukla oynatanlar aynı kişiler de olsa farklı kişilerde olsa bu durum kukla için değişmez sonuçta oynatılan hep odur. Sümer atasözü der ki, ✓ "Kasapların tartışmasında koyunların taraf tutması koyunların kaderini değiştirmez.'' Bir köyde çoban değişecekse koyunlar değil köylüler karar vermeli yoksa kukla oynatanın üstesinden gelemeyeceği sayıda kukla üretilir ki, o zaman başka oynatıcılar gelir ve kendi senaryolarını sergiler. ] Önder KARAÇAY [
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.