Nitelikli bir babanın iyi eğitim almış yakışıklı ve bilimsel zihinle düşünebilen ancak hiç bir niteliği olmayan oğlu Ulrich, Nitelik kazanmak için; Avusturya_Macaristan İmparatorluğunun 30. yıl kutlama şenlikleri nedeniyle, Paralel Faaliyet adında ki dernekde faaliyet göstermeye başlar.
Ancak imparatorluk da;
"Anayasası liberaldi ama ülke ruhbanla yönetilirdi.Ruhbanla yönetilirdi ancak vatandaşlar fikri hür insanlardı.Kanun karşısında bütün vatandaşlar eşitti ama herkes de vatandaş değildi işte.Bir meclis vardı ama meclis,özgürlüğünden o kadar fazla yatalanıyordu ki çoğunlukla kapalı kalıyırdu;ama anayadada bir acil durum maddesi vardı ve bu madde sayesinde işler meclis olmadan da yürüyordu. "
böyle bir imparatorlukdu.
Tüm donanımına rağmen Ulrich nasıl niteliksizse, deha olabilecek müzik yeteneğine sahip Ulrich'in en yakın arkadaşı Walter da müzik dehasını ortaya koymuyor ya da koymak istemiyordu.
Hayallerini Walter'ın dehası üzerine kuran Clarissa düş kırıklığının getirdiği öfke içindeydi.
Ulric'in niteliksizliğini eşi Clarisaya anlatan Walter dı elbet....
Türk filmi gibi oldu ama değil,
Herşeyi bilen ama hiç bir şey elinden gelmeyen Ulric'in zihinsel,ekinsel,bilimsel,felsefi düşünceleri ve yaşadığı döneme tanıklığı, Ulric'in yakın çevredindeki insanlarla ve o insanların birbirleri ile ilişkilerini okurken büyük bir dağınıklık ve kargaşa içinde bütünlük şaşırtıcı.
Zamana yayarak okudum.Anlamaya çalışmadan,rahat rahat okudum .Ben sevdim
Sırada ikinci cilt.
İstemenin tesadüfü olmadığını bilerek,kendi dehamızın üzerine hayaller kurarak, öğrendiklerimizi içselleştirerek kendi yaşamımıza ve topluma bir şeyler katabilecek okumalar yapabilmek dileği ile hayatı ve kiyapları iyi okumalar.