Saygısız bir üslupla yazılmış bir kitap. Oldukça çirkin üslupla belirtilen görüşler , yazarın fikrine zıt fikirlere karşı olan tutumu , tabirleri , kelime seçim ve kullanımları berbattı. Başlarda gayet güzel giden bir kitaptı , ortalarda biraz aykırı olduğunu düşündüm ama okumaya devam ettim. Sonuçta fikirlerime uymuyor diye okumayı bırakacak değildim. Ama sonlara doğru gerçekten çığrından çıktı kitap. Ve ben de yarım bıraktım. 130 sayfa okudum ve kalan 70 - 80 sayfayı bıraktım. Oysa diğer incelemeler oldukça olumluydu , kitap çok beğenilmişti. Ben BEĞENMEDİM. Yazarın bir dini inancı olmadığı aşikar. O Yaratıcıyla kendi meselesi , beni hiç alakadar etmez. Ama kendi fikrinden olmayan insanlar için hiç hoş tabirler yoktu. Örnek vermek için herhangi bir cümleyi yazmak isterdim ama cümlenin başını sonunu bilmeyince o cümle havada kalıyor , hani burada kötü itham , diye düşünülüyor. 'Evet , bir grup yobaz sizi siyah torbalara sokmak , kapaklı kapıların ardına tıkmak istiyor.' Kitapta cinsellik ve bekaret konusunda da hoş olmayan söylemler var. Bir insan kendisini özel birisi için saklayabilir ve mahremiyetine dikkat edebilir. Ama beyefendiye göre , evlenmeden ilişkiye girmemek insanın kendisini maddeselleştirmesiymiş. Hatta gençlik zamanlarında şu cümleyi kurduğunu kendisi kitapta dile getiriyor , ben özellikle bakire olan kadınlardan uzak duruyorum ileride bakire biri ile asla evlenmem bile. Bu ne çirkin bir cümle. Size göre her gün biriyle yatıp kalkmak normal olabilir ama bu durumu normal karşılamayan insanlar için nasıl böyle çirkin şeyler söylersiniz ? Kitapta cahillik aşamalarını belirtirken bunu konuşma tarzlarına göre sınıflandırması da berbat bir durumdu. Köy ağzıyla konuşan kişiye zırcahil denmesi hiç hoş değildi. Kadınlar için bir yazılmış bir kitapken kadınların bu hale gelmesinin suçlusu olarak bile kadınları gören bir kitap. Kitabı kütüphanemden çıkaracağım , önce satmayı düşündüm ama sonra böyle bir kitabı başkaları okumasın diye vaz geçtim.