Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

251 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #AşkınKörNoktası #ŞadanKöse #Roman #OdessaYayınevi #251sayfa Merhaba arkadaşlar , Bugün sizlere Odessa Yayınevi'nden çıkan şair ve yazar Şadan Köseye ait "AŞKIN KÖR NOKTASI" isimli romanla geldim. Her zaman olduğu gibi kitabı etiyle kemiğiyle incelemeye alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Elbette ilk gözüme çarpan yazarımızın isminin anlamı: Osmanlıca bir kelime olan Şadan, bahtiyar ve keyifli demekmiş. Mecazi olarak ise Allah'ın takdirini kazanmış, salih ameller işleyen hayırlı kul anlamına geliyormuş. Ne güzel. Şimdi romanın bende bıraktığı iz düşüm: "AŞKIN KÖR NOKTASI," daha ilk satırları okumaya başladığımda sanki sığ bir denizdeydim. İlerledikçe daha enginlere açılmak istedim. Tamam ara vermeli dedikçe, tam tersi oturduğum yere mıhlandım, hatta yürür adımdan tempolu seviyeye çıkartan duygu seline kapıldım. Bu aşk ne vakit dile gelir? Acaba kalbinizi birbirinize ne zaman açacaksınız? gibi zincirleme içsel sorular eşliğinde sesli konuşarak "Diyarbakır karpuzu oldum, çatladım vallahi" diye diye emirler yağdırdım. " Hadi Turan kıza sevdiğini söyle," "Aslı bari sen söyle" diyerek sabır taşı oldum. Sonra söylenmeyen aşk mı? Dillendirilen aşk mı? evla demeli. Elbette gösterilen, emek verilen, bekleyen, en çokta özleyen, saygıyla gönle yastık, kötülüklere bent olan, vefakâr, sadık ve merhametli olup onsuzken bile onda kaybolmak aslolan. Ancak romanda aşkın bir kez olsun dile gelmesi gerek. Şartlar, Aslı ve Turanın geleceğini belirlemesi adına önemli. Okyanusta kaybolup giden iki inci tanesi sevdaları. Hani Tolstoyun bir sözü var, AŞKIN KÖR NOKTASI na öyle uyuyor ki, ''Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır." Diyor. Roman işte bu noktada kör. İsmi de sanırım bu minvalde uyumlu. Şimdi biraz konusundan bahsedeyim: Roman sade, az sayıda karekterleri olan bir eser. Ankarada editörlük yapan Turanın evinde ve çevresinde gelişiyor olaylar. Daha doğrusu yaşanmışlıklar. Aynı memleketlisi olan Aslı Ankarada hemşirelik okumaya gelir. Ablası Mürüvvet Aslıyı Turan'a emanet eder. Gittikçe ilerleyen bir aşk çemberinde, yolculuklar, kavuşmalar, uzaklaşmalar, özlemler, ölümler, sevinçler eşliğinde günler gelip geçer. Bir acıtan nokta var ki, Aslı hayatında yakınında ve kalbinde olan insanları bir bir kaybeder. İlk, daha tanımadan annesini, babasını ve ablasını yitirir. Aslı belki de Turanı da aynı kadere kurban vermemek adına kalbini ateşe verir. İleri de iki aşık iyileşmiş sandığı yara izlerini okşar, dokunur, kanamayacağını sanarlar. Oysa sıcak küllerini hep hissedeceklerdir. Eğer siz de eski aşklarınızın kalbinizi yokladığı benzer yaşanmışlıklara tekrar gitmek isterseniz bu roman tam size göre. Bazen bir şiirde, bazen bir filmin repliğinde, bazen bir şarkının sesinde o unutulmayan sevdanızın kabuğu düşerken ki o yaranın tatlı kaşıntısı misali hatıralarınızın tekrar canlandığını hissedeceksiniz. Ayrıca romanda yer yer Atatürk'e dair anılar ve dip notlar bulacaksınız. Bir kaç vurucu alıntı: Bir Kızılderili sözü var, onlara vahşi, kanun tanımaz diyebiliriz ama hayat felsefelerine bakın "Arkamda yürüme ben öncün olmayabilirim, önümde yürüme takipçin olmayabilirim, önümde, yanımda yürü ki böylece seni görebileyim, ikimiz eşit olalım." diyor. (say. 121) Güzel insanları her zaman bulamazsın. Kıymetini bilmek onlarla geçirilecek güzel zamanı ıskalamamak lazım. Yusuf Has Hacib ne diyor: "Kimin düşündüğü ile söylediği bir olursa, işte doğru insan odur." (say. 88) Turan, üzerindeki lambayı yaktı kitabı okumaya başladı. Kitap: XI. Yüzyılda yaşayan Yusuf Has Hacib'in şu sözüyle başlıyordu: "Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir." (say. 77)
Aşkın Kör Noktası
Aşkın Kör NoktasıŞadan Köse · Odessa Yayınevi · 20228 okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.