Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eğer kadın sanatçılar aslında dişil cinsel organı görsel imgeler halinde sunma kabiliyetine sahiplerse, bu durum gündeme temsil edilebilirlik meselesini getirmektedir. Bu türden bir feminist sanatın sırf var olması, Freud'un 'temsil edilebilirlik' mekanizmasının aynı zamanda saygı görülebilirlik anlamına da gelebileceğini düşündürtmektedir. Temsil edilebilir olanın saygıdeğer olması gerekmektedir ve 'daha aşağı seviyede olan' dişil cinsel organ, Freud'un bakışında açıkça bu türden bir saygıyı hak etmez. Freud'a göre, büyük değer verilen kadınsı bir 'erdem' olan utanç -her ne kadar bilinçsizce olsa da-cinsel organdan kaynaklanan aşağılık duygusundan ileri gelmektedir: "En kadınsı özellik olarak kabul gören utancın, farz edildiği üzere toplumsal alışkanlıklarla ilgili bir mesele olmaktan öte, jenital noksanlığı kapama amaçlı olduğuna inanıyoruz" (Freud, SE, XXll 132) . Dişil cinsel organ saygı uyandırmaz, çünkü eril organ tarafından tesis edilmiş standardı karşılamakta yetersizdir. Bundan dolayı, 'standartın altında' bir bedenle doğmuş olmak utanılacak bir durumdur. Zaten dişil cinsel organın kendisi utanç kaynağı olduğundan, onu sergilemek bir zevksizlik göstergesi olarak görülmekte; öte yandan, eril organın temsil edilmesiyse tamamen farklı bir ihlal teşkil etmektedir. Dolayısıyla, öyle görünüyor ki, kadınlar açısından temsil edilebilirlik ile saygıdeğerlik yakından ilişkilidir. Ancak ikisinin de varlığı sembolik iktidara ve meşruiyete bağlıdır. Bir şeyin temsil edilebilir olması için yalnızca resme benzer ve görsel olarak temsil edilebilir olması yeterli değildir, aynı zamanda zevk ve ahlak standartlarına da uyması gerekir. Sadece utanç değil (Freud için sözüm meclisten dışarı) temsil de, farz edilmekte olduğu üzere toplumsal alışkanlıklarla ilgili bir mesele olmaktan öte bir anlam taşımaktadır
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.