Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Kesinlikle bana farklı bir bakış açısı kazandıran kendi dar dünyamdan başımı çıkartmamı sağlayan bir kitap oldu.Heyecanla okudum. Evet haklı bunu bu şekilde düşünmemiştim dediğim çok yer oldu. Roger Garaudy, Katolik bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş sonradan Müslüman olmuş bir yazardır.Kendisinin okuduğum ve incelediğim ikinci eseri :) Kitabın içeriğine gelince(yazdıklarım eksik kalacak biliyorum kafamda kalanları aktaracağım, inşallah okuduklarımı da yanlış yorumlamamışımdır:)) bu eser Roger Garudy'nin İslâm dünyasını uyandırmak için yazdığı son esermiş daha önceki eserlerinde Müslümanlara yönelik uyarılarını bu kitapta özetlemiş ve bundan sonraki eserlerini yazar Batı'nın iç yüzünü göstermek için kaleme almış. Yazar İslâm'ın ilk yüzyıllarında bütün dünyaya bir güneş gibi doğmuş olduğunu(bunu İslâmın dünya mirasına kattıklarıyla ,hoşgörü dini olmasının insanlardan üzerindeki etkisini söyleyerek vs. ) , ve insanların akın akın islama koştuklarını ifade etmekte ve bize Dünün o yükselişlerini ve bugünün çüküşlerini sorgulatmaktadır. Dünün o yükselişleri nedendi? Bugünün bu çöküşleri neden? İlk olarak kitaba İslam nedir? Sorusuyla başlamış sadece İslâm, Hz. Muhammed'in peygamberliğiyle birlikte ortaya çıkmış bir din değildir. diyerek mesajı vermiştir. . Zannımca bu dinin bir anda ortaya çıkmadığına İslâm'ın Hz. İsa ve diğer peygamberleri dışlamadığına vurgu yapmıştır.(İslâm Allah tarafından peygamberimiz aracılığyla gönderilen semavi dinlerden sadece birisidir. Diğerlerinin değiştirilmiş olması bu gerçeği değiştirmez. ) "Ben peygamberlerin ilki değilim. " Ahkâf , 46/9.. Ve İslam dünyanısının çöküş sebebi olarak da genel olarak kusursuz olan islam'ın müslüman bir ferdi olarak bizim onu yanlış anlamamış olmamız ve geleneklerimizle bütünleştirip ondan ayıramamız(İslam, Kuran'da vahyedildiği gibi evrenselliği içinde kaldığı ve halkın özel geleneklerine bağlı kalmadığı sürece müthiş parıltıyla parladı) , iktidar sahibi olanların "Mülk Allah'ındır " kavramını unutup sırf koltuklarını sağlamlaştırmak için bir şeyleri göz ardı etmelerini, Kuran'ın dinamikliğini unutup onun yorumunu belli bir döneme hapsedip yeni bir içtihat geliştirme yoluna gitmeden meselelerin daha önceki içtihatlara, yorumlara bağlı kalarak yorumlanması , bütün meselelerin çözülüp halledildiğinin düşünülmesi, Kuran'ın dinamikliğine rağmen bizim onu yeniliğe kapalı hale getirmemize, bağlamıştır. Şeriatın gerçekte ne olduğunu bilmeden onu hırsızın direk elinin kesilmesine bağlanmasına ama asıl olanın sosyal hayatta o hırsızı o suça yönelten sebeplerin öncelikle halledilmesi gerektiğine, şeriat odediğimizde örneğin (bu vurgu üzerinde çok durmuş) mal biriktirmenin Kur'anda cehennemlik olduğundan bahsetmesine rağmen buna odaklanmaktadır ziyade odağımızı o hırsızın elini kesmesine bağlamamıza . (İslam hayatın bütün alanlarına uygulanırsa sosyal ekonomik, siyasi , kültürel, hukuk anlamını bulur) Irmak misali o ırmağı yeniden coşturmayı hepimizin bir görevi olduğunu belirtmiş. Vebal altında olduğumuzu bildirmiştir. (Aşağıda da açıklayacağımız üzere müslüman olarak çok büyük vebal altındayız.) Yazar bunun yanında da Batılılara ve batıyı körü körüne taklit eden toplumlara da seslenmeyi ihmal etmemiştir. . Batı'nın dininin, pazara bol miktarda mal sürüp habire kazanmaktan ibaret olduğunu ve onun "piyasa tanrıcılığı ", " para dini" olduğunu belirtmiştir. Batı kendisiyle birlikte bütün insanlığı da toplu bir intihara sürüklemektedir. Çünkü Allah'ı dışlayan hiçbir topluluk ayakta kalmadığını tarih boyunca da bunun görüldüğünü belirtmiştir. Allah bir ise , bütün dünya insanlığı da aynı Tek Allah'ın kulları olduğuna göre, insanlık da birdir! diyerek" Allah'ın birliğini tasdik eden insan, insanlığın birliğini de içine sindirmeli ve insan kardeşlerinin huzur ve refahı için elinden geleni yapması gerektiğini ve bu görevi en iyi yerine getirecek olanın Müslümanlar olduğunu söylemiştir. Çünkü biz Allah'ın son vahyine sahip olma gibi bir ayrıcalığa sahibiz. (Ey müslaman Uyan! Sözde değil özde) Ve yazar İslam Dünyasın Çöküşü olarak yazıyı bitirmemiş "Yaşayan İslam " konu başlığı olarak yazıyı sürdürmüş. İslam'ın geleceği meselesine değinmiştir. Özet olarak İslam, dünyayı evrensel bir intihara sürüklemeyen yeni bir büyüme modeli meselesini çözmeye muktedir olduğunu gösterecektir. Bunu bakışlarını geçmişe çevirmiş halde ulaşamayacağını sadece geçmişte geliştirilen hukuki, fıkhi meseleler hakkındaki şerhleri ve şerhlerin şerhlerini benimseyerek olmayacağını belirtmiş bunu Kuranın dinamik dünya görüşüne asla bağdaşnatacağı vurgulanmıştır. "İslam elbette bir veya pek çok toplumda ete kemiğe bürünecek ve kendini gösterecektir. yeter ki insan, ortak geleceğimizin oluşturulması ve inşasında yaşayan değer olmak için o diri gönüllerden ve o canlı kalplerden birisi olmayı yürekten istesin. Neredeymiş sizin idealleştirdiğiniz bu İslâm? Buna verilecek cevap oldukça basit : Hiçbir yerde, sadece bir kitapta ve milyonlarca erkeğin ve kadının gönlünde..."
İslam Dünyasının Yükseliş ve Çöküşleri
İslam Dünyasının Yükseliş ve ÇöküşleriRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2018165 okunma
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.