Gönderi

Mektup 11'e Cevap
Ulukam, Şimdi nereden, nasıl başlayacağımı düşündüm. O sanatçıyı bulacağım, soruyu soracağım, cevabı da alacağım. Ne olacak sonra? Bu bilgi kimin ne işine yarayacak? Alman kadınlar oynasa ne olur, oynamasa ne olur? İbn-i Haldun, bin yıl önce, coğrafya insanı yapar, der. Bunu çevirelim, insan yaşadığı yere benzer, diyen bir şairimiz var, yanılmıyorsam Edip Cansever. Ben İstanbul'a benzeyeceğim, sen dağlarına benzeyeceksin. Ben dar zamanlarda hep bir yerlere, bir şeylere yetişmek için koşacağım, sen başlarına salkım saçak duman çökmüş dağlar gibi düşüncelerinde olacaksın. Adreslerimizin değişmesine çok az kaldı. Ben sana yazarım, yeni adresine. Benim olacağım adresi söyledim sana. Yırtıp attıklarına üzüldüm. Bazı sözlerini anlamadım mı acaba. Kendine has öğretin, dünyaya, eşyaya, insana ve tabiata bakış açın var. Şimdi sorun şurada, bu açı genel ile örtüşmediği zaman insanı tımarhaneye tıkıyorlar. Hastalık dışında hangisi doğru bunu bilmek zor. Benim başkaldırı şansım yok. Zarâfet olmasa da belli ölçülere uyarak giyinmek zorundayım, bunu özellikle belirtmek isterim, benim için mecburiyet bu. Biz medeniyet değiştiriyoruz. Bu sürecin ilk halkası taklitçilik, ikinci halka özgün yaratma, üçüncü halka ise hâkimiyet kurma. Bugün yaşadığımız bizim üçüncü medeniyet evremiz oluyor. Bizden başka medeniyet değiştiren millet yok dünyada galiba, varsa da hepsi girdikleri medeniyet halkası içinde eriyip gitmişler. Biz henüz erimemişiz. Sonrasında da erimeyiz; çünkü Türkçe var. Ona yaslansak yeter. Tarihten bugüne birkaç kere din değiştirmişiz. İslâm dininden de vazgeçmeyiz. Yapımıza uygun, sosyolojik olarak sorun yok. Mesela; tarihte Budizm'i kabul etmişiz. Budizm'de et yemek yasak. Türklerin temel gıdası et. Bakma bugün pahalı olduğu için temel gıda olmaktan çıktı. Diyeceğim şu ki, inanç; hayat tarzı, anlayışlar ve algılarla örtüşmeli. Yaşamaktan kolay kolay vazgeçilmez; ama inançtan vazgeçilir. Bu, inanç uğruna hayattan vazgeçilmez demek değil. İnsan inandıkları uğruna her şeyden vazgeçebilir, bu ayrı bir fasıl... Uzun söz dedim gene. Savaşa gelince, benim savaşım değil. Amerika, Kuveyt'i işgal eden Saddam'a vuruyor. O da şu demek; benden izinsiz nasıl böyle bir şey yaparsın? Başka bir şey gelmiyor aklıma. Bir şey daha, Saddam'la olan kavga kolay bimez... Bir dörtlük de ben diyeyim; Dünya umuruna meylini verme Sen de kurtulamazsın ecel elinden Ben filanım deyi göğsünü germe Sen de kurtulamazsın ecel elinden... Keşke Türkiye'de upuzun saçların, şeyh sakallarınla her yerde olabilseydin... Eyvallah...
Sayfa 90 - Matbuat Yayın, 2. Basım - Aralık 2016, BÖLÜM 1, Mektuplar
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.