Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Haz İlkesinin Ötesinde, psikanalitik dürtü kuramında bir dönüşüme işaret eder ve insan saldırganlığını, cinsellik kadar önemli bir güdülenme olarak ilk kez psikanalizin konusu haline getirir. Bu tez, psikanalizdeki temel bir farklılaşmanın da eksenini oluşturacaktır: Melanie Klein, Otto Kernberg gibi bu teze katılanlarla Erich Fromm, Heinz Kohut gibi karşı çıkanlar arasında önemli tartışmalar ortaya çıkmıştır. "Ötekini Dinlemek" dizisinde de temel metinlerine yer verdikleri bu farklı görüşler, psikanaliz ve psikoterapi uygulamalarında ciddi yol ayrımlarına neden olmuştur. Ben ve İd ise, Yapısal Teori'nin temelinin atıldığı makaledir; Oidipus kompleksinin insan kişiliğini ve nevrotik gelişimini niçin ve nasıl etkilediğinin anlatıldığı en önemli metinlerden biri olma özelliğini de taşır. Sigmund Freud'un 1920 tarihli "Haz İlkesinin Ötesinde" makalesi ile teorik bakış açısı önemli ölçüde değişmiştir. Freud daha önce insan davranışlarının çoğunu cinsel içgüdüye (Eros veya libido) bağlamıştı. Bu denemede insan davranışının bir başka güdüleyicisi olarak ölüm dürtüsünü (thanatos) dâhil ederek haz ilkesinin ötesine geçmiştir. Freud'un bu makalesi onun en karmaşık yazılarından biri olarak kabul edilir. "Ego ve İd" ise psikanalizin gelişiminde temel öneme sahip olan id ego ve süper egonun psikodinamiğine ilişkin teorilerini ana hatlarıyla ortaya koyan insan ruhunun analitik bir çalışmasıdır. Çalışma yıllar süren araştırmalarla yürütülmüş ve ilk olarak 1923 yılında yayımlanmıştır. "Ego ve İd" hem patolojik hem de patolojik olmayan çeşitli (veya belki de tüm) psikolojik koşulları açıklamak için temel olarak bir akıl yürütme çizgisi geliştirir.
Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd
Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İdSigmund Freud · Metis Yayıncılık · 2016920 okunma
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.