Gönderi

96 syf.
9/10 puan verdi
Narsistlikten doğan davranışlar silsilesi.. Çıkarlar uğruna harcanan hayatlar ve bundan duyulan haz. Kitapta Martha karakteri baskın biri olarak tasvir ediliyor; en azından okunan satırlara göre. Martha'nın annesi, son zamanlarına kadar kızının yönlendirmesiyle kötülükleri yapıyo' gibi. Karakterin kurduğu hayaller, istediği hayatı yıllar boyu elde etmeye çalışması ama başarısız olması... Bu başarısızlığın sonucunda da uğruna yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını gösteren cümleler var. Özetle şöyle; aile mirası kalan bir oteli işlemekte iki kişi var, Martha ve annesi. Her ne kadar uzaktan normal bir otel gibi dursa da, karakterlerin amacı daha kaliteli bir hayat sürmek. Ve bu kaliteli hayatı, haliyle tenha yerde olan bir otelde bulamıyorlar. Özellikle Martha, kaliteli hayat dediğimiz şeye ulaşmak için, otele gelen insanları öldürmek için plan yapıyor. Çok net değil bu cinayetlerin geçmişi lakin en sonki cinayette içeceğe uyku ilacı karıştırıyor, daha sonra da sürükleyerek denize bırakıyorlar insanları. Bu planlara dahil olan diğer kişi de annesi. Bu şekilde hem cinayet işliyorlar, hem de kurbanların değerli eşyalarını kendilerine bırakıyorlar. Böylece de umdukları şey, oradan topladıkları parayla deniz kenarında bir ev alabilmek. Martha'nın ağabeyi, yaklaşık 20 yıldır ortalıklarda yoktur. Bu karakter Jan adıyla tanıtılıyor. Jan bu 20 yıl içinde Maria adlı biriyle evlenmiştir. Maria ile evlilikleri konuşmalardan çıkardığım kadarıyla güzel giden bir ilişki. Jan, annesinin ve kardeşinin işlettiği otele gitmek ve onlara evine döndüğünün müjdesini vermek gayesindedir. Otele gittiğinde bir iki gün kadar orada kalır fakat bir türlü onlara bunu açıklayamaz. Açıklasa da zaten bir şey değişmeyecektir. Jan o akşam eve gidecekken bir şekilde vazgeçer. Martha ona çoktan içeceği vermiştir ve annesi de çoktan planlarını uygulamak için uygun zamanı bekliyordur... Bu arada eşi Maria, Jan ile beraber değil. (Annesine ve kardeşine belgeleri doldururken eşinin başka ülkede olduğunu söylüyor). Daha sonra Jan'ı uyuttuklarından emin olurlar, ve denizin yükselme vaktinde onu akıntıya bırakırlar. Bir ara cebinden pasaportu düşer. Onların yanında çalışan ihtiyar bir uşak vardır, o da bunu bulur. Sonra annesi pasaportu görür, oğlunu kendi elleriyle öldürdüğünün farkına varır. Martha halen tepkisizdir, çünkü onun için önemli olan duygular değildir; onun için önemli olan, hayallerindeki hayattır. Martha'nın annesi, oğlunun peşinden ölüme gitmeye hazırdır. Martha o an tüm öfkesini kusar, annesine ilkte engel olmaya çalışır. Ama nafiledir... Martha otele tek döndüğünde, bağırarak bütün öfkesini kusmaya devam eder. Küçüklüğünden beri görmediği sevgiye, ona sırt dönüşlerine, bir türlü özgür olamayışına lanet eder. Daha sonra kapı çalınır, gelen Maria'dır. Maria eşini görmek ister. Lakin Martha, duygusuz ve nötr bir tavırla onu öldürdüklerini söyler. Maria tek aşkının ellerinden kayıp gidişini görmeye dayanamayacak haldeyken, Martha yaptıklarını tek tek açıklamaktadır. Geriye uzunca yakarışlar, feryatlar ve ölü bedenler kalır. (...) Kısa olmasına rağmen çok derin hissettiren bir kitaptı, tavsiye ederim herkese.
Yanlışlık
YanlışlıkAlbert Camus · Can Yayınları · 20211,021 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.