Aralık okuma planımda yokken sadece tanıtım yazısını görerek aniden bu kitabı okumaya başladım. Farklı bir hikaye okuyacağımı umdum ve gerçekten farklı bir hikaye okudum. İncelememe geçmeden önce iki şeyden bahsetmek istiyorum. 1. Aşk üçgenlerini sevmiyor olsanız bile bu kitabı sevme ihtimaliniz çok yüksek. Şahsen aşk üçgenlerinden nefret eden biri olarak kitaptaki durum beni rahatsız etmedi. Duygusal olarak oldukça karmaşık ama okuyanların beni anlayacağını düşünüyorum. 2. Paranormal şeyler okumayı sevmiyor olsanız bile bu kitabı sevme ihtimaliniz hâla çok yüksek. Karmaşık bir olayı yok, paranormal bir dünya yok, ana karakterimiz Charlotte sadece ruhları görebiliyor. Bu kadar. Ruhlar da tamamen normal, kötü niyetleri yok. Yani hikayenin ürkütücü ve ürpertici bir tarafı yok. En başından hikaye beni içine çekti. Konusu orijinal değil ama işleyişi çok orijinal. Charlotte, geçirdiği bir kazadan itibaren ruhları görmeye başlar. Bu ruhlar arafta kalmış olanlardır ve dünyada çözülmemiş bir meseleleri olduğu için öbür tarafa geçemiyorlardır. Charlotte da elinden geldiğince arafta kalan ruhlara yardım ederek onların öbür tarafa geçmelerini sağlıyordur. Ancak bir gün gerçekten yorulduğunu ve böyle yaşayamayacağını düşünüp intihar etmeye çalışana kadar.. Charlotte tam intihar etmek üzereyken Ike adında bir ruh onu durdurur. Ike, Afganistan’da bir bombanın patlamasıyla hayatını kaybetmiş bir askerdir. Charlotte’ye bir anlaşma teklif eder. Ike, Charlotte’nin yeni bir hayata başlamasına yardım edecektir, Charlotte da Ike’ın ölümünün ardından toparlanamayan ikizi George’yi kurtaracaktır. Ike, gerçekten kalbimi o kadar acıttı ki. Ne düşünsem bilemiyorum. Hikayenin birçok hüzünlü tarafı vardı ama beni en çok etkileyen Ike’tı. Askere gitme kararından pişman olmamasına rağmen dayanamadığı şey, ölümünün, kardeşi George’yi mahvetmesiydi. Charlotte ile karşılaştığında içinde sadece erkek kardeşine yardım etme fırsatını değil aynı zamanda bir şekilde Charlotte’ye yardım etme fırsatını da gördü. Böyle güzel kalpli biri işte. Ike, bu dünyadaki tüm iyiliklere ve güzelliklere sahip bir karakter. Hikaye oldukça hüzünlü demiştim ama eğlenceli kısımları da vardı. Bazı kısımlar beni güldürdü, bazıları tebessüm ettirdi, bazı kısımlar gözlerimi doldurdu. Bu hikaye size birsürü duyguyu aynı anda yaşatabilir. Charlotte’nin iki kardeşle de bağı çok farklıydı. Ike ile bağı kolayca oluşurken ve hemen güçlenirken, George ile olan bağı zamanla iyileşip güçlendi. Charlotte ve Ike, imkansız bir aşka sahiptiler. İkisi de ortak bir gelecekleri olmadığını biliyordu ancak duygusal bağları buna rağmen hiç kopmadı aksine daha da güçlendi. Hem güzel hem de yürek burkucuydu. Romantizm seviyorsanız ve farklı bir şeyler okumak, gerçekten derin duygular barındıran bir hikayeye şahit olmak istiyorsanız aradığınız kitap bu.

Ben ÖlürsemB. N. Toler · Martı Yayınları · 2020280 okunma

·

188 görüntüleme

Triganis

@Serrapis ·

23 Aralık 2022 20:21

İncelemeniz çok güzel olmuş elinize sağlık 🎉👏🎉

Elif Eylül

@NejNej ·

23 Aralık 2022 21:06

teşekkür ederim 💖

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.