Gönderi

Namaza dair birçok şey (:
Namaz Kılmanın Vücuda Faydaları İslâm'ın emirlerinde ve yasaklarında sağlığı koruma açı- sından büyük hikmetler ve faydalar mevcuttur. Namazda da sağlığı koruma yönünden büyük faydalar vardır. Namazın ictimai faydalarının yanında, ruhî ve bedeni faydalarının da bulunduğu bir gerçektir. Modern eğitim ve koruyucu hekimliğin üzerinde durduğu, en önemli husus, muayyen vakitlerde yapılan ve diğer derslerin durumunda olan beden eğitimidir. Çünkü sağlam bünyenin kuruluşunda beden terbiyesinin esas olduğu açıktır. Günde beş vakit namazı kılmakta ise, bu egzersizlerden faydalanmanın en iyi yolu mevcuttur. Zira namaz vakitleri, hareket için tavsiye edilen en münasip vakitlerdir: Sabahleyin gün doğmadan temiz hava ve uyku uyuşukluğundan; öğle vakti, çalışmanın vücuda verdiği yorgunluktan; ikindi de, işin sonuna yaklaşıp vücudda ciddi bir yorgunluk olmasından; akşamleyin, işin bitirilip insanın gece istirahatına hazırlanmaya başlamasından; yatsıda ise, insanın gününü bitirdiğinden dolayı vücudun kayıplarını karşılamak, yorgunluk ve gevşekliği izale etmek, kan dolaşımını tazelemek ve teneffüsü canlandırmak için, insanın beden hareketleri yap- ması gereken en uygun vakitlerdir. Namazda yapılan hareketlere gelince, biliniyor ki, her namazda birkaç defa kalkıp oturmak, bütün organları canlan- dıran kan dolaşımı için en iyi bir usûldür. Bundan dolayı na- maz hazmi takviye edici ve iştah açıcı olarak biliniyor. Vakitlerini de bu hikmetlere, tamamen uygun görüyoruz. Rükü ve itidal, sırt ve mide adalelerini takviye eder, ayni zamanda mide cidarı üzerinde teşekkül eden yağları izale eder. Secde ise, baldır ve bacak kaslarını, bağırsak faaliyetleri ile mide cidarını takviye ettiği gibi, kanın vücudun her tarafina ulaşmasını da temin eder. Yine secde, kasların zafiyeti ile bezlerin hareketli olmasından tevellüd eden midece rahatlanması gibi hastalıklardan muhafaza eder. Namaz, vücudun istifade ettiği bedeni hareketlerin en iyisi sayılır. Zira kol, bacak ve ka- fayı hareket ettirir, bu hareketler ise bütün adale, mafsal ve kemiklere ulaşır. Hem namazın organik faydaları, sadece bu kadara hasrettirilemez: Bugünün tıbbi isbat etmiştir ki, namaz, vücudun üst tara- findaki kanı indirme ameliyesi gösterir. Bu sebebten, tansiyon yüksekliğinden muzdarip hastalar, namazı tam olarak kılar ve buna bir müddet devam ederlerse, muhakkak faydasını göreceklerdir. Yemekten evvel namazın kılınması, insanın mide rahatsızlıklarından, bilhassa ülserden korunmasında mühim bir âmil olduğu gibi, tabibler insanın çalışıyorken yahut zorlandığında veya sinirleri gergin olduğu halde, yemeğe başlamamasını tenbih ederler. Çünkü yemekten evvel bir sükûnet ve huzur müddetinin geçmesi şarttır. Namaz ise bu hususta insan için en hayırlı bir istifade vesilesidir. Namaz, insana sinir sistemi bakımından da faydalıdır. Çalışma ve kalb atışlarını takviye eden, son derece ve buna mü- essir olan ve dolaşım aksaklıklarını gidermesine, ilaveten sinir sistemine de rahatlatıcı bir te'sir yapar. Meselâ, gerginliği giderir, buhranını söndürür ve ızdırabları dindirir. Zira namaz. sinir ızdırablarından meydana gelen uykusuzluk için de ye- rinde bir tedavi sayılmaktadır. Dr. Thomas Hysloub diyor ki: Uzun senelerden beri görgü ve tecrübelerden edindiğim bilgiye göre, uykuyu tanzim eden en mühim unsur namazdır. Ben bir doktor olarak, rúha ve sinirlere itmi'an, huzur ve sükünet vermekte, bugüne kadar bilinen en önemli vasıtanın namaz olduğu görüşünü Ortaya atıyorum. A.B.D.de sinir hastalıkları mütehassısı olan Dr. Edward Frederik ise şöyle diyor; Mide hastalıklarından çoğunun, hayret verecek bir şekil de kısa zaman içerisinde şifaya kavuşturulması mümkün olmuştur. Fakat, bugünkü dünyamızda tekemmül eden ilaçların mucizelerinden sarfi nazarla, bu arada teşhisi mümkün olma yan ve tıbbi, cerrahi, psikolojik veya hareki tedavinin fayda vermediği hastalari, topal, çolak ve körleri şifaya ulaştıran başka mucizeler de bulunmaktadır. En mahir ve en meşhur doktorların, hiçbir ümit ışığı bulamadığı binlerce ahväl vardır ki, namazın mucizelerinden yalnız biri ile hasta şifaya kavuş muş, sıhhat ve idraki avdet etmiştir. Tababette Nobel armağanı kazanan, Amerika'da Rockfeller araştırma komisyonu başkanı Dr. Alexis Carrel de namazdan bahisle şöyle diyor: «Namaz, vücudun sistem ve organlarında bir hayatiyet peydah eder. Hatta bu, günümüze kadar bilinen en muazzam bir zindelik kaynağıdır. Bir doktor sıfatıyla birçok hastalar gördüm ki, mütehassis doktorlar tedavisini başaramadı. Tib aciz olarak elini çekince, namaz işe karıştı ve onları hastalık- tan kurtardı. Namaz radium cevheri gibi bir ışık kaynağı ve hayat menbaidir. Aynı zamanda namazın dualar için mekanik bir tilävetten ibaret olmadığını anlamamız şarttır. Fakat o, insana safvet bahşeder, insan onda Cenab-ı Hakkı, güneşin hararetini duyduğu gibi hisseder ve O'nun huzurunda sanki, ressamın önünde bir kumaş parçası veya heykeltraşın önünde bir mermer parçasıdır. Şüphesiz namaz, mucize doğuran garip alametler vücuda getirir. Namazın te'sirini patolojik hallerde, mesela, biritonik verem, kemik iltihabı, cerahatli yaralar, kanser... ve daha başka çeşitli hastalıklarla muzdarib hastaları şifaya kavuşturmuş olduğunu müşahede ettik. Namazın bu faydalarının dışında sayılamayacak kadar psikolojik ve sosyolojik faydaları da vardır. Denilebilir ki, namaz kadar hiçbir şey, insan bedeni ve ruhu için faydalı ve insan sıhhatini koruyucu değildir".
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.