Herkese selammmm çok uzun zamandır yorum yazmadığımın farkındayım bol bol yazacak yorumlarım birikti ve sizlerle yakın zamanda hepsiniiii buluşturacağım kiii yorumuma Anna ve Kırlangıç Adam ile başlamak istedim. Kitabımızı daha önce hiç duymamıştım aslında ta ki bir öğrencim bana hediye edene kadar. Arka kapağına baktığımda 2.dünya savaşı ile alakalı olduğuna dair cümleler ilişki gözüme ve savaş zamanı yaşanan tüm biyografik ve otobiyografik eserler kurgu olsun veya yaşanmış olsun hep çok dikkatimi çekmiştir. Ön kapağında da kitabın bolca ödül aldığını görünce merakla okudum. Sizin için biraz konusuna değinecek olursam, Anna savaş zamanı anne ve babasını kaybediyor, babası onu bir arkadaşına emanet ediyor ve savaş boyunca kırlangıçlarla konuşan bu adamla Anna hayat yolunda uzun süre beraber yürüyorlar. Oldukça akıcı ilerleyen satırlar boyunca aralarındaki sohbetleri, savaştaki tarafları ayı ve kurtlara benzeterek yazarın başarılı algoritmalarını görüyorsunuz. Henüz oyun çağında olan 7 yaşındaki Anna, uzun süreler gittikleri o yolda yeni insanlarla tanışıyor ve büyüyüp akıllı ve güzel bir genç kız oluyor.. Bakıldığında konusu tamamen bundan ibaret aslında. Peki ben sevdim mi ve size alın ve okuyun der miyim? Kitabı okuyanların bir kısmı çok severken bir kısmı pek sevememiş. Benim kitaptan beklentim savaş zamanlarını bana yansıtması, sonunun güzel olması ve beni sıkmamasıydı. Evet kitap akıcı, içinde bolca güzel alıntı cümleleri mevcut fakat sonu güzel bağlanmamış ve savaşı da güzel yansıtmıyor bana göre. Bu anlamda sadece yol boyu yürüyerek nereye varacakları belli olmayan iki kişiyi okudum ben diyebilirim mesela ama okunması kolay ve ortaokuldan itibaren de okunabilir. Kesin alın ve okuyun diyemem, merak edenler bir şans verebilir

Anna Ve Kırlangıç AdamGavriel Savit · Martı Yayınları · 2020669 okunma

·

190 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cansu Dilmen