Gönderi
Sahi, “Bu Nasıl Böyle Bir Gezegen, Canım?”
Nasıl bir gezegen ki, iyi edebiyatın ete kemiğe bürünüp vücut bulmuş halini - Suat Kemal Angı’yı- çok okunan yazarlar arasında göremiyorum. Geçen yıl @jaguarkitap ‘tan okuduğum ve beni uzun süre etkisi altına alan Acil Gerçekdışılıkta Maceralar, Wittgenstein’in Metresi ve Bayan Unguentine’in Seyir Defteri’nin nitelikli çevirileri ile keşfettim kalemini. İnternet sitesindeki şiirleri, romanları ve çevirilerini incelediğimde hayranlığım bir kat daha arttı. Edebiyatın zekayı kibarlaştırdığını söyleyen Cemil Meriç’in bahsettiği insan karşımdaydı. Alçakgönüllü, kibar, maddi hırslardan sıyrılmış, kendini tamamen edebiyata adamış bir yürek o.
Stanley Crowford’un kült romanı Bayan Unguentine’in Seyir Defteri’nin çevirisini yaparken eşzamanlı olarak kaleme aldığı ve Walter Benjamin’in lirik izlerini taşıyan bu metin ise otobiyografik öğeler taşımasının yanı sıra bir iç döküş, okurla yazar arasındaki bağı kuvvetlendiren bir tılsım, çevrilen metnin gücünün çevirmeni esir aldığı ve kendi gerçeklik düzlemine çektiği bir anlatı.
“Hortlak artık yok. Denizanası yok! Bir daha da geleceğini sanmıyorum. Çünkü alacağını aldı. Onu zamanında kesmemek, derisini yüzmemek, bana Sarılmanın Ahşabı’na mal oldu. Bedeli Dünyamı yitirmek oldu. O yüzden işi kabul ettim ya! Mavnanın peşine takılmış umutsuzca sürükleniyorum. Elbette hayatın karmaşık olduğunu biliyorum. Bir deniz martısı bile değilim. Hayalkeş sandığım denizci Unguentine’nin, biraz kemirdikten sonra sapanına koyup fırlattığı kızarmış ekmek dilimine muhtaç, tenekeden bir som ağız balığım.”
Ben 2023 yılında elimden geldiğince Suat Angı’nın külliyatını okumaya karar verdim. Çünkü o elinde kalemiyle yozlaşmaya yüz tutmuş edebiyat alemine karşı duran, okurun sahip çıkması gereken bir değer, bir yetenek….
·
71 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.