Mart ayında seçtiğim kitap, Agatha Christie’nin en sevilen dedektifi Hercule Poirot’nun geri döndüğü bu kitap oldu. Ortaokul ve lisede çok sık okuduğum bir yazar olan A. Christie yerine başka bir yazardan Poirot’yu okumak başlangıçta değişik gelse de bittiğinde başarılı buldum. Cinayete kurban gideceğinden deli gibi korkan bir kadınla tanıştığında Hercule Poirot, bir kafede yemek yiyordur. Öldürülse de katilinin aranmamasını, adaletin sağlanmış olacağını iddia eden kadın kaçarcasına gider ve Poirot’yu şaşkınlıkla geride bırakır. Birkaç saat sonra ünlü ve şık bir otelde, üç ayrı kurban üç ayrı odada ağızlarında aynı monogramın işlendiği kol düğmeleri ile bulunurlar. Olaydan sorumlu Scotland Yard dedektifi Edward Catchpool ve ünlü Belçikalı dedektifimiz Poirot, bu üç ölümün ardındaki gizemi çözmek için çalışmaya başlarlar. Öldürülme korkusu yaşayan genç kadınla bu üç cinayetin ilgisi var mıdır? Üç kurbanın geçmişindeki hangi olay veya sır ölümlerine neden olmuştur? Agatha Christie romanlarında çoğunlukla katili tahmin etmeyi başaramam; çünkü yazarımız aslında hepimize açıkça verdiği ipuçlarını öyle farklı bir şekilde birleştirir ki ben kaç kişiden şüphelensem de gerçek katili hep kaçırırım. Burada Poirot gizemleri çözer ve ipuçlarını toplarken aynı duyguyu hissettim. Dedektif Catchpool gibi, tam olarak her şeyi anlayamadım ve en sonunda bir sürü şüpheli içinden katil beklenmedik biri çıktı. Daha doğrusu birkaç kere şüphelenip vazgeçtiğim biri Zaten bu tür dedektif romanlarının en büyük başarısı bu olmalı diye düşünüyorum. ‘Katil kim?’ diyerek sürekli düşünmek, ipuçlarına anlam yüklemek, şahitlerin her bir cümlesini irdelemek… Ben romanı bu açıdan başarılı buldum. Hercule Poirot’nun küçük gri hücreleri yine harika çalışıyordu Agatha Christie severler bence bu romanı da severler

Monogram Cinayetleri - Agatha ChristieSophie Hannah · Altın Kitaplar · 201496 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kitapevreni