Gönderi
Daha geçen hafta @sedadraz tavsiyesiyle okuyup bayıldığım ‘Undeniably You’ kitabının devamı olan, ‘Naked Love’ı birlikte okumaya karar verdik Seda’ylaBiraz daha içimiz acısın, hüzünlenelim, buruk mutluluklar yaşayalım dedik ama oldu mu? Olmadı! Nedeni az sonra
İlk kitaptan tanıdığımız Sydney’in eğlenceli, çok süslü ve biraz da çapkın kız kardeşi Avery, yıllar boyunca gerçek aşkı aramış, her türlü kişiyle ilişkiyi denemiş ama aşkı bulamamıştır. Kendinden yaşça büyük zengin Anthony ile aşk için olmasa da gördüğü ilgi, alaka ve imkanlar için evlenecekken aldatılır. Bir anda yanında ablasının köpeği Swarley’le kendini babasının yanında evsiz, parasız ve işsiz bulan Avery, evine dönme vakti gelince arabayla onca yolu tek başına dönemeyecektir. Yeni tanıştığı kafe sahibi Jake, kamp yolculuğuna onu ve köpeğini de almayı kabul eder.
Konu olarak nasıl da umut vaadediyordu ama maalesef benim için özellikle bir yerden sonra sinir bozucu olmaya başladı. Geçmişlerindeki yaralar nedeniyle insanlara kötü davranan karakterleri okurum hatta severim. Çünkü sonradan pişmanlıklarını, hatalarını kabul etmelerini okumak güzel gelir. Jake, anne ve babasından kaynaklanan çocukluk travmalarını aşamamış, babasının yasak ilişki yaşadığı kadının tipini kafasında kötü kadın ilan etmişti. Avery, tasarımcı kotları, pahalı kıyafetleri, ojeli tırnaklarıyla kendine bakan güzel bir kadın. Tamam onun da yaşadığı ilişkiler her zaman doğru değil, ama her kadın gibi kendini güzel hissetmek için süslenmesi veya giyinmesi çok normal. Ama Jake beyimiz onu kıyafetiyle, saçıyla, makyajıyla, ojesiyle öyle yargıladı ki sinirlerim bozuldu. Sadece böyle kalsa iyiydi, bir de bir sürü hakaret ettiği kadınla birlikte oldu, istemem yan cebime koy tavrı, ben sana iyilik yapıyorum tavrı kadar sinirdi. Hadi başlangıçta yaptı dedim sonra pişman olacak yok sonradan kızı daha iyi tanıdığı halde söyledikleri yenir yutulur değildi. Avery, özgüven eksikliklerini yavaş yavaş aşsa da en sonunda gururlu davranacak, ona haddini bildirecek desem de yok iki üç mesaj, iki üç özürle o da yelkenleri suya indirdi. Ona çok üzülmüştüm Jake’in sözleri ve davranışları sonrası ama kendine bu kadar kötü davrandırmak zorunda asla değildi.
Çok sevdiğim bir yazarın kitabı olması, umut vaadeden konusu, eğlenceli ve güzel başlayan bölümleri derken bir yerden sonra erkek karakter sayesinde sinirlendiren, ikili arasındaki duyguları algılamama engel olacak kadar ayarlarımla oynayan bir kitap oldu. Eğer sonuçta Avery, Jake’i daha çok süründürse, Jake yaptığı tüm öküzlüklerin acısını daha çok çekse puanım 3,5 olurdu ama sanırım 3 vereceğim. O da ilk kitapta okuduğumuz canım Sydney ve mükemmel adam Lautner’ın hatrına Şimdi Seda’yla kendimizi başka bir seriye atıp, bu hayal kırıklığından kurtulmaya çalışacağız
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.