Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

624 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Aşkın gücü Oblomuvluğu yenecek midir?
Peki siz aşık değil misiniz?’’ ‘’Aşık mı? Hayır. Ben bu sözcüğü fazla sevmem. Ben sizi seviyorum!’’ dedi ve sanki gerçekten sevdiğine emin olmak ister gibi biraz ona baktı. ‘’Sevmek!’’ dedi Oblomov. ‘’İnsan annesini, babasını, bakıcısını, hatta köpeğini sevebilir. Bunlar hep aynı sözcükle ifade edilir: ‘Seviyorum’ sanki sevgi bir’ (Sayfa:245) Üşengeç, hiçbirşeyden tat almayan, yerinden bile kıpırdamak istemeyen tembel biridir OBLOMOV...Ki o kadar üşengeç ki üstünü başını hatta ayakkabılarını bile giyip çıkarma işini hizmetçisi Zahar'a yaptırır. Bu kadar üşengeç birini sanırım bu kitapta tanımış oldum:) Ayrıca bütün gün evde oturur, yer içer ve uyur.Her günü neredeyse aynı giderken aşık olur .Ve aşk onu bir müddet olsa da tekrardan canlanır ve sosyal bir hayata kavuşmasını sağlar.İşte tam da burada aşkın gücü ortaya çıkıverir.Kurumuş bir toprağın tekrardan canlanıp filizlenip çiçek açması gibi...Olga ile ilişkileri çok iyi gidiyordu ta ki kızın onunla evlenmek istediğini duyduğu anda herşey bitiverdi.Bunun nedeni de evliliğin birtakım uğraşlar getireceğini, koşuşturmaca içinde olacağını düşündüğü için geri çekti kendini. Yine eski hayatına geri döndü. Tembel, üşengeç hayatına. Gerçekten bu kadarı da olur mu diye düşündüm yani hakikaten aramızda böyle insanlar var mı ? :) Ya hani olur arada bizde de yataktan çıkmak istemeyiz, birşey yapmak istemeyiz ama bunu her gün yapmayız yani. 365 gün evin içinde olmak da nedir ya sağlam insanın psikolojisi bozulur bu şekilde :) E bu da Oblomovluk :) Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak. Ne mümkün aşkı akılla yenmek... Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu. Hayatın çiçekleri döküldü, sade dikenleri kaldı. Demem o ki alıntılardan anlışılacağı üzere Oblomov umutsuz bir vaka olarak kaldı bende.Hiçbir şeyden tat almayan, evden çıkmayan, hiçbirşey yapmak istemeyen biri bi nevi kendini yaşarken öldürmeye mahkum etmiş sayılır.Gerçekten çok üzücü bir durum.Ama kitabı okurken çok güzel paragraflara ve alıntılara denk geldim. Zihninde, insan hayatının hedefi ve insanın yazgısı canlandığında, bu hedefi kendisininkiyle karşılaştırınca, pek çok önemli sorun art arda ortaya çıkıp, tıpkı karanlık viraneler arasında kümelenmiş kuşların güneş ışığıyla aniden korkarak havalanması gibi şaşkınca fır dönmeye başladığında kendisini nasıl da berbat hissediyordu. (Sayfa:98) İnsan hayatının amacı dört mevsimi de beklenmedik değişimler olmadan yaşamak, hayat varilini tek bir damla bile ziyan etmeden uzaklara taşımaktır. Yavaş yavaş yanan bir ateş, alev alev bir yangından daha iyidir.’’ (Sayfa:163) Aşk ruhun kangren olması demektir; öyle bir hızla ilerler ki…’’ (Sayfa:255) -Aşkın insanı ansız bir hastalık gibi etkileyen gizemli ve uçarı bir duygu olduğu söylense de onun da kimi nedenleri ve kendine ait kuralları vardır. Eğer bu kurallar bugüne kadar pek öyle incelenmediyse bunun nedeni aşka kapılan kişinin bu duygunun ruhuna nasıl egemen olduğunu, sanki derin uykudaymış gibi duygularını uyuşturduğunu, ilk andan başlayarak görme becerisini yitirdiğini, ne zaman yüreğinin ve nabzının hızlandığını nasıl ölene dek bağlandığını, kendisini feda etmeğe hazır olduğunu, ‘ben’ kavramının nasıl ‘o’ kavramına dönüştüğünü, zekasının nasıl uyuştuğunun ya da inceldiğini, nasıl itaat ettiğini, dizlerinin titrediğini, ateşinin yükselip gözlerinin yaşardığını bilmemesindendir. (Sayfa:389) Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birden keyfim kaçıyor, bir boşluk duyuyorum... Sayfa 578. Niçin uyuyorsun? -Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için. Sayfa 434 ( Ruhsal ve psikolojik bunalım bu Oblomovluk) Çok beğenerek, severek okuduğum eserlerden biri oldu.İnsan üzerinde çok iyi tasvirlere yer verilmiş.Gerek görsel, gerek psikolojik Nevi şahsıma münhasır insan ruhunu çok iyi anlatan bir kitap. Bu muazzam eseri herkesin okumasını tavsiye ederim. Pablo Neruda'nın bu şiiri konumuza çok iyi bir örnek oluyor bence. Oblomovu çok iyi anlatıyor bu şiir. İncelememi bu şiir ile sonlandırıyorum Keyifli okumalar dilerim kitapseverler ;) YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler. Yavaş yavaş ölürler Okumayanlar, müzik dinlemeyenler, Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar. Yavaş yavaş ölürler Alışkanlıklarına esir olanlar, Her gün aynı yolları yürüyenler, Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler, Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler, Bir yabancı ile konuşmayanlar. Yavaş yavaş ölürler Heyecanlardan kaçınanlar, Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar. Yavaş yavaş ölürler Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler, Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Timaş Yayınları · 201539,6bin okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.