Gönderi

48 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Günlerdir yoğunluk altında "okuyamıyorum." İstediğim gibi okuyamıyorum. Allah sonumuzu hayreder inşallah. Gece gece annem bana çamaşır makinesi kitledi, bende kendime bu kitabı kitledim karşılık olarak. Kesinlikle pişmandır. Çamaşırları asarken ben, iç çekiyordu. Sabah ezanıyla suya oduna koşan annem ben "erken" çıkıyorum evden diye üzülüyor. İnsanoğlunun bu adaptasyonu dehşet verici. Annelik işte deyip geçemiyorum çünkü annemi iyi tanıyorum. Üzülmüş gibi yapmaz. Bir de babam faktörü var. O zaten nefes alsam üzülür. İçli bir nefesti bu diye. Bir kere kendi evime geçeyim dedim kalp krizi geçiriyordu. Ödüm koptu. Zaten bu kitabı da bilerek seçtim. Kapağı gördü ya bütün gece uyuyamaz ne okuyor, benimle karşılaştırıldığında ne oluyor diye. Bunlar benim hayatımın gerçekleri. Ama ben ne kadar geri bildirim yapabiliyorum orası tam bir muamma. Yani düşünüyorum da hangi kız ana babasına bir hediye aldığında karşılık olarak o zaman bizi seviyorsun cümlesini duyuyordur. Kötüyüm. Ve bu durum beni kahrediyor. Ben böyle değildim. Onlar onu biliyor. En çok buna üzülüyorum. Elimden gelen bu. İnşallah beni böylece sevmeye devam ederler. Kitap kapağında adı geçen öykü etrafında dönen dört öyküden oluşuyor. Tek bir hikâye değil ama bağlantı var arada. Çok ilginç bir okuma oldu. Babalığın başka bir boyutu ile tanışmış oldum sanki. Bu hikâyedeki kızcağız aşık oluyor ya da onun gibi bir şey. Ama sevdiğini alamıyor. Acayip bit cümle oldu. Ama ben buradan bakınca öyle okudum. Sonuçta kızın ailesinin çapı yetmiyor bir nevi. Baba ailenin ayağına gidip gerekeni yapacağını söylüyor çeyiz vs, ama dedim ya soyu sopu yetmiyor. Sonradan anlıyoruz, kız için fark etmediğini, sadece evlenmek istiyormuş. İstediği olmayınca babasına lakap takması iğrençti. Ama var ya sen kesin ettiğini.
Baba
Babaİzak Babel · Can Yayınları · 2021275 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.