Müellif konuya "iş" ve "çalışan" ayrımını yaparak kitaba bir girizgah çiziyor. Bugünkü anlamıyla "çalışan" demek ücret karşılığı ve sürekli bir iş ile meşguliyeti akla getirdiğini oysa evde de ev işleriyle ilginen bir kadının "çalışan" statüsünde değer görmesi ve sosyal güvencelerden faydalanması gerektiğini dile getirir. Daha önce de bir iletimde sistemin kadını çalışmaya zorladığını dışarıda çalışmayan kadını ise itibarsız gösterdiğine değinmiştim. "Üretim" odaklı bir sistemde kadının milli hasılaya doğrudan etkisinin elbette bir payı olmakla beraber kadını bir nesne gibi kullanma ve onun fıtratından faydalanma isteğinin bunda azımsanmayacak bir yönünün de olduğu açıktır. Kitap 4 ayrı bölümden oluşuyor: 1. Genel Olarak Kadının Çalışması 2. İslâm'da Kadının Çalışması 3. İslâm'ın İlk Yıllarında Kadın ve İş 4. İslâm'da Kadının Sosyal Güvenliği Kitabın birinci bölümünde kadının genel anlamda ekonomik kaygılar, benliğini ve onurunu onarma, toplumda saygın bir statü ve kariyer hedefleri gibi nedenlerden dolayı çalışma hayatına atıldığı bilgisi sunuluyor. Yapılan araştırmalarda ise kadının çalışma hayatına girmesindeki en büyük etkenin ekonomik kaygıların olduğudur. Kadın güvencesini temin etmek için çalışma zorunda hissetmektedir kendisini. Çok dikkat edici bir araştırmada ise kadınların kariyer hedefleri etkenin ise ülkeler içinde genel oranının çok düşük olduğunu göstermektedir. Medyada pompalanan algıların aksine çalışan kadın ekonomik rahatlığa kavuştuğunda çoğu zaman işini bıraktığı görülmüştür. "Güçlü kadın" imajını dışarda çalışma koşuluna bağlayan feminizm gibi modern akımların aksine kadın konforunu yakaladığı zaman genelde iş hayatından elini eteğini çekmiştir. İkinci bölümde İslâm'da Kadının çalışma şartlarının kocasının iznine bağlı olduğu, ihtilat ve halvet yasaklarına riayet edildiği anda çalışmasında bir mahzuriyet görülmediği bilgisi hepimizin malumu. İslâm'ın kadına çizdiği sınırlar içerisinde çalışabileceğini fakat kadın gibi naif ve duygusal bir varlığın örselenmemesi ve ahlaki boyutları ile aldığımızda evinde kalmasının faziletli bir davranış olduğu bilgisini hadislerle görüyoruz. Kadının devlet başkanı veya hakim/kada olması gibi konulara da yer verilerek bu konularda kadının devlet başkanlığı olmasındaki en büyük engelin şu Hadis-i Şerif 'in olduğuna kanaat getirilmiştir. "İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz." Dolayısıyla bu konu ile ilgili çeşitli görüşler olmakla beraber İslami bir devlette devletin inisiyatifine bağlı olduğundan söz edilir. Hakimlik gibi bir meslekte ise Şafii, Maliki, Hanbeli mezheplerin aksine daha ılımlı yaklaşan Hanefi mezhebinde ise kadının mali konularda mesleği icra edebilir görüşüne yer verilmiştir. Üçüncü bölümde İslamın ilk yıllarında kadınların savaşa doğrudan katılamadığını sadece geri hizmetlerde görev alabilecekleri bahsi ile bizlere kadına cihadın farz olmadığı bilgisi takdim edilir. Kadının sağlık çalışanı olarak çalışmasının gerekli ve zaruriyet barındırdığını dile getirerek Asr-ı Saadet'te kadınların bu mesleği yürüttüğü bilgisi veriliyor . Ardından o dönemde yapılan meslekler el sanatlarda, ev işlerinde, çobanlıkta, zabıta olarak, süt anne olarak, ticarette, süslemede, ebelikte ve temsilci olarak kadının çalışma hayatındaki varlığını görüyoruz. Son bölümde ise İslami bir toplumda kadının sosyal güvencesi ilk öncesi velayeti elinde barındıran babaya ait, evlendikten sonra kocasına ve boşanırsa da iddet süresinin bitimine kadar kocasında (nafaka) olduğu bilgisi verilerek ; boşanan kadın ya evlenmelidir, ya çalışmalıdır, ya yakınlarından nafaka talebinde bulunmalıdır ya da en son devletin ayıracağı özel bir fona müracaat etme hakkının olduğundan bahsedilir. Kadını bu denli koruyan bir yapıda onun mağduriyeti çok az görülen bir durum olarak görebiliriz. Velhasılı kelam kadının İslâm'da çalışma hayatını özetleyecek olursak kadının zaruriyet olmadıkça dışarda çalışmasına gerek görülmemiş ve ev ve ticaret gibi sınırlara dikkat edilen alanlarda da çalışmasına karışılmamıştır. Günümüzün yoğun iş tempolarına kadının bir erkek gibi çalışmasını beklemek ve buna razı olmak hiçbir Müslüman evladının isteyeceği bir durum olmamalı..

İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal GüvenliğiFaruk Beşer · Nun · 200921 okunma

·

159 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömer